Manisa Barosu’ndan Ankara’daki Saldırıyla İlgili Açıklama

Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, "Hangi siyasi görüşte olursa olsun bu acıyı ortak duymamız gerekiyor" dedi.
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, 10 Ekim günü Ankara’da yaşanan ve 97 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ölen vatandaşların ailelerinden ya da yaralı vatandaşların hukuki anlamda bir talepleri olması durumunda gereken yardımı yapacaklarını belirten Arslan, terörün bir an önce bitirilmesi gerektiğini söyledi. Ölen insanlar üzerinden ayrımcılık yapmanın ülkeyi bölünme aşamasına getireceği vurgusunu yapan Arslan, "Ölenlerin senden benden diye ayrılması bu ülkenin bölünmesi anlamına gelir. Ölen yurttaşlarımız hepimizin, acı hepimizin. Hangi siyasi görüşte olursa olsun bu acıyı ortak duymamız gerekiyor. Teröre daha güçlü bir sesle daha da birlikteliği sağlayarak karşı çıkmamız gerekiyor. Birbirimizle ayrışırsak; ’bu ölenler şu partiye yakındı, şuna yakındı, bu bizi ilgilendirmez, orada ölenler de sizi ilgilendirmez’ gibi bir yaklaşım içerisine girersek bu ülke bir Ortadoğu konumuna gelir. İç kargaşaya doğru gider. Bu anlamda vatandaşlarımızın terör nereden gelirse gelsin. Saldırı nereden gelirse gelsin şiddetle karşı çıkılması gerekir. Ancak bu şekilde terörist saldırıları yapan örgütlere devletlere karşı güçlü bir ses olduğunuzda bu terörü engelleyebiliriz. Tabi bu ülkede büyük oyunlar oynanmak isteniyor. Türkiye’de her devletin kendine göre yön vermek istediği çalışmalar oluyor. Bu anlamda bizler birbirimizi daha çok severek, birbirimize sahip çıkarak bu tür karanlık emellere ortak olmamalıyız" diye konuştu.
"BU OLAYI KINAMAK ZORUNDAYIZ"
Açıklamanın sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan, patlamada ölenlerin cenazelerinde tabuta örtülen terör örgütü PKK’nın sözde bayrağıyla ilgili sorulan bir soru üzerine, "Burada biz ön görülerle hareket edemeyiz. Kim nasıl düşündü, ne düşündü, hangi amaçla bu terörist eylemi gerçekleştirdi? Bu bizim görevimiz değil. Bizim görevimiz terörist saldırıların nereden gelirse gelsin bunun önlenmesi ve kınanması için şiddetli bir şekilde tepki göstermesi gerekiyor. Biz oradaki vatandaşımızın hangi siyasi görüşe, hangi mezhebe, hangi ırka mensup olduğuna bakmadan bu olayları kınarız, kınamak zorundayız. Çünkü yarın burada ölen kişi Kürt’tü burada ölen kişi Alevi’dir, burada ölen kişi Türk’tür diye kınamadığımız taktirde o zaman bu toplum kendi içerisinde 3’e, 4’e bölünür. Ortadoğu ülkelerinde, Irak’ta, Suriye’de olan duruma düşeriz. O anlamda biz bu tür saldırılara karşı çıkmak zorundayız. Ama karşı görüşte olan insanlar demokrasi içerisinde siyasi görüşlerini yarıştırmalı. Vatandaşlarımız da yapılacak olan seçimlerde hangisini tercih ederse ona göre bu ülke yönetilmelidir. Biz oradaki öngörülerle hareket ederek oradaki insanlarımızı dışlayamayız" ifadelerini kullandı.