Uşak'ta Darbeye Karşı Ortak Deklarasyon

15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilmek istenen darbe kalkışmasına karşı Uşak’ta parti temsilcileri ve milletvekilleri ve bürokrasi ortak bir deklarasyon yayınlayarak birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Ülke tarihine kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasının yankıları hala sürüyor. Alanlarda darbe nöbeti devam ederken STK’lar ve siyasi partiler de darbeye karşı ortak tavır almayı sürdürüyor. Bu kapsamda Uşak’ta bulunan siyasi parti temsilcileri, kentin milletvekilleri ve bürokratları darbeye karşı ortak deklarasyon yayınladı. Uşak Valiliği’nde gerçekleşen açıklamaya Uşak Valisi Ahmet Okur, AK Parti Uşak Milletvekilleri Mehmet Altay ve Alim Tunç, CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Belediye Başkanı Nurullah Cahan, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Nacar, AK Parti İl Başkanı Servet Kuş, CHP İl Başkanı Ali Karaoba, MHP İl Başkan Vekili Mehmet Alev, Saadet Partisi İl Başkanı Yunus Acar ve Büyük Birlik Partisi İl Başkanı Bekir Alperen katıldı.

Deklarasyon birlik ve beraberliğin işaretidir

Deklarasyonda darbe kalkışmasına sahne olunmasıyla birlikte emniyet mensupları ve halkın destansı bir mücadele verdiğine vurgu yapıldı. Ayrıca demokrasi uğruna şehit olanlar bir kez daha yad edildi. Siyasilerin de darbeye karşı birleştiğinin altı çizilen deklarasyon da şu ifadeler yer aldı. “Bizler bu metinde imzası bulunan siyasi partilerin temsilcileri olarak, aşağıdaki hususlarda ortak bir mutabakat halinde bulunduğumuzu kamuoyuna ilan ediyor ve diyoruz ki; 15 Temmuz da TSK içinde yuvalanmış ama asla TSK’yı temsil etmeyen, karanlık dış güçlerle ittifak halinde olan Parelelci hainlerin Milletimize, onun iradesine, onun Meclisine ve egemenlik hakkına karşı kalkıştığı askeri darbeyi nefretle ve şiddetle lanetliyoruz.

Bu alçakça darbe girişiminin akamete uğratılmasında vatan, millet, bayrak ve istiklal aşkıyla kanı canı pahasına direnen bütün milletimize, Türk silahlı Kuvvetlerimize ve Emniyet Teşkilatımıza en kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Ordumuzla, polisimizle ve milletimizle gurur duyuyoruz.

Hangi partiden, hangi düşünceden ve hangi yaşam biçiminden olursa olsun, milletimizin bu alçak kalkışma karşısında gösterdiği birlik, beraberlik, kardeşlik, inanç ve cesaret, tüm dünyanın gıpta ettiği bir demokrasi şuuru olduğu kadar, bundan sonra bu ülkede bu tür hainliklere yeltenebilecek odakların hafızasına da unutamayacakları bir not ve tüm karanlık hesaplarını her zaman altüst etmeye muktedir ‘bir asil kudret’ olarak kazınmıştır. Tüm dünya görmüştür ki, Türkiye’de bu vatanın, bu bayrağın, bu cumhuriyetin ve bu demokrasinin bir sahibi vardır ve o sahip; askeriyle, polisiyle, tankların önüne bedenini siper edinenden bayrağıyla kurşunların üzerine yürüyen isimsiz kahramanlarına kadar bütün bir milletin ta kendisidir.

Askerimizle ve polisimizle ve milletimizin tüm fertleriyle vatanımıza, irademize ve demokrasimize karşı yöneltilecek her tehdidi, her ihaneti ve her zorbalığı her zaman bir ve beraber olarak bertaraf etmeye inançlı, azimli ve muktediriz.

Bu millete ihanet eden herkes, her zaman bu milletin bir sel gibi coşan imanı, kardeşliği, beraberliği ve kararlılığı önünde yok olup gitmeye mahkûmdur. Gösterdiği dirayet, ortaya koyduğu yürek ve sergilediği demokrasi ve kardeşlik şuuruyla tarihin en şerefli sayfalarında yer almayı hak eden milletimize bir kere daha teşekkür ediyorum, minnetimizi bildiriyor, vatan ve demokrasi müdafaasında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyururuz”