Uşak TV
2015-04-08 00:00:00

BAYRAK NASIL YÜKSELTİLİR!

ALİ GALİP BALTAOĞLU

admin@usak.tv 08 Nisan 2015, 00:00

Geçen hafta üniversitemizde müessif bir provokasyon yaşandı. Üzülerek ifade ediyorum, bu provokasyona istiklalimizin timsali bayrağımız alet edildi. Dahası bir ilim adamı, bir dekan haksız ve mesnetsiz bir takım ithamların hedefi haline getirildi. Dekanın basın açıklamasında ifade ettiği üzere; bir grup öğrencinin yer edinmek gayesiyle bayrağı kullanmasının önlenmesi için yaptığı müdahale bayrak indirme olarak lanse edildi ve bana sorarsanız bayrağa en büyük saygısızlık yapıldı. O bayrak bir gurubun değil, bütün milletin bayrağı. Dekan bu milletin kendine emanet edilmiş çocukları arasına giriyor. Gazete haberlerinin altındaki “bu dekana haddini bildirecek bir delikanlı yokmuydu?” kabilinden yorumlardan da anlaşılacağı üzere hayatını riske ediyor. Bu memleketin çocukları birbirine girmesin, Türkiye karanlık günlere geri dönmesin diye gayret gösterirken bayrak düşmanı ilan ediliyor. Yalanla ve iftirayla ajite edilmiş topluluklar bayrağa uzanan eller kırılsın diye slogan attırılıyor.

Cengiz Soykan bunu hak etmedi. Ama rektörlük seçimlerinde rektörü zor duruma düşürebilir miyiz derdindeki bir kesim, kurduğu kurguda Cengiz Hocayı da harcadı. Din ve dini değerler, milliyet ve milli değerler kimsenin tekelinde değildir. Bu değerleri siyasi rant haline getirme teşebbüsü niteliğindeki bütün eylemler aşağılıktır. Haince yapılmış bölücü eylemlerdir. Hayatını bu millete adamış, yüz akıyayınlarıyla o bayrağı en üstlere taşımış bir bilim adamına bunu yapmaya kimin ne hakkı var? Yalan yanlış haberlerin altında Cengiz Hoca’ya hakaret ve istiskal içeren bir çok yoruma rastladım. Üzülmemek elde değil. 

Cengiz hocanın üzüntüsünü yakından biliyorum. Ona bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktu. Sosyal medya ve sosyal medya yoluyla yapılan örgütlenmeler masum bir insanı daha mağdur etti. Daha önceki bir yazımda şöyle demiştim. “Bir yalanı, provokasyon niteliğindeki bir haberi düşünmeyen insanlar vasıtasıyla o kadar çabuk yayabiliyorsunuz ki, aşağı köyde uydurduklarına, yukarı köyde inananlar çıkıyor. İnanılmaz bir bilgi kirliği. Küfretmek, hakaret etmek, kalp kırmak, ötekileştirmek, saygısızlık serbest. Argo kanundan kaçanların dili, uydurma dil tarihten kaçanların demişti, üstad Cemil Meriç, sosyal medya da kendinden, toplumundan, kültüründen kaçanların dili oldu maalesef.”

Toplumundan ve kültüründen kaçanlar, kültürlerine yabancılaşanlar, bilime bilimsel anlayışa, doğruya, haklıya mesafelidiler.. Dedikodu kabilinden üretilmiş laflara, kendileri için kurgulanmış fotoğraflara bakarak hüküm verir, hareket ederler. Oysa bir insanı değerli kılan ürettikleridir.

Önce Cengiz hocanın ürettiklerine, yetiştirdiği öğrencilere, uluslararası yayınlarına bakacaksınız. Sonra hakkında liyakatiniz varsa konuşacaksınız. Yayınlarıyla temayüz etmiş bayrağı en üstlere yükseltmiş bir adama bunu yapanları Özdemir Asaf Adalet isimli şiirinde şöyle tarif ediyor:

İnsansız adalet olmaz

Adaletsiz insan olur mu?

Olur, olmaz olur mu!

Ama, olmaz olsun.

Adaletsiz insanların toplumunda siyaset de ucuzluyor, değerlerde..Başka söze hacet var mı?

Geçen hafta üniversitemizde müessif bir provokasyon yaşandı. Üzülerek ifade ediyorum, bu provokasyona istiklalimizin timsali bayrağımız alet edildi. Dahası bir ilim adamı, bir dekan haksız ve mesnetsiz bir takım ithamların hedefi haline getirildi. Dekanın basın açıklamasında ifade ettiği üzere; bir grup öğrencinin yer edinmek gayesiyle bayrağı kullanmasının önlenmesi için yaptığı müdahale bayrak indirme olarak lanse edildi ve bana sorarsanız bayrağa en büyük saygısızlık yapıldı. O bayrak bir gurubun değil, bütün milletin bayrağı. Dekan bu milletin kendine emanet edilmiş çocukları arasına giriyor. Gazete haberlerinin altındaki “bu dekana haddini bildirecek bir delikanlı yokmuydu?” kabilinden yorumlardan da anlaşılacağı üzere hayatını riske ediyor. Bu memleketin çocukları birbirine girmesin, Türkiye karanlık günlere geri dönmesin diye gayret gösterirken bayrak düşmanı ilan ediliyor. Yalanla ve iftirayla ajite edilmiş topluluklar bayrağa uzanan eller kırılsın diye slogan attırılıyor.

Cengiz Soykan bunu hak etmedi. Ama rektörlük seçimlerinde rektörü zor duruma düşürebilir miyiz derdindeki bir kesim, kurduğu kurguda Cengiz Hocayı da harcadı. Din ve dini değerler, milliyet ve milli değerler kimsenin tekelinde değildir. Bu değerleri siyasi rant haline getirme teşebbüsü niteliğindeki bütün eylemler aşağılıktır. Haince yapılmış bölücü eylemlerdir. Hayatını bu millete adamış, yüz akıyayınlarıyla o bayrağı en üstlere taşımış bir bilim adamına bunu yapmaya kimin ne hakkı var? Yalan yanlış haberlerin altında Cengiz Hoca’ya hakaret ve istiskal içeren bir çok yoruma rastladım. Üzülmemek elde değil. 

Cengiz hocanın üzüntüsünü yakından biliyorum. Ona bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktu. Sosyal medya ve sosyal medya yoluyla yapılan örgütlenmeler masum bir insanı daha mağdur etti. Daha önceki bir yazımda şöyle demiştim. “Bir yalanı, provokasyon niteliğindeki bir haberi düşünmeyen insanlar vasıtasıyla o kadar çabuk yayabiliyorsunuz ki, aşağı köyde uydurduklarına, yukarı köyde inananlar çıkıyor. İnanılmaz bir bilgi kirliği. Küfretmek, hakaret etmek, kalp kırmak, ötekileştirmek, saygısızlık serbest. Argo kanundan kaçanların dili, uydurma dil tarihten kaçanların demişti, üstad Cemil Meriç, sosyal medya da kendinden, toplumundan, kültüründen kaçanların dili oldu maalesef.”

Toplumundan ve kültüründen kaçanlar, kültürlerine yabancılaşanlar, bilime bilimsel anlayışa, doğruya, haklıya mesafelidiler.. Dedikodu kabilinden üretilmiş laflara, kendileri için kurgulanmış fotoğraflara bakarak hüküm verir, hareket ederler. Oysa bir insanı değerli kılan ürettikleridir.

Önce Cengiz hocanın ürettiklerine, yetiştirdiği öğrencilere, uluslararası yayınlarına bakacaksınız. Sonra hakkında liyakatiniz varsa konuşacaksınız. Yayınlarıyla temayüz etmiş bayrağı en üstlere yükseltmiş bir adama bunu yapanları Özdemir Asaf Adalet isimli şiirinde şöyle tarif ediyor:

İnsansız adalet olmaz

Adaletsiz insan olur mu?

Olur, olmaz olur mu!

Ama, olmaz olsun.

Adaletsiz insanların toplumunda siyaset de ucuzluyor, değerlerde..Başka söze hacet var mı?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.