EYÜP GÖKHAN ÖZEKİN MHP İL BAŞKANINA CEVAP VERDİ

Eyüp Gökhan Özekin yaptığı açıklamada:

“MHP Uşak İl Başkanı hakkımda konuşmuş. Yanlışların hangi birini düzelteyim bilmiyorum...

1- Türkiye´nin en önemli kurumlarından TRT için dünyanın merkezi Uşak´taki MHP´liler değildir. TRT Uşak´taki MHP´lileri düşünerek yayın planı yapmaz.

2- Milat dizisi bundan 1 sene önce, tam da geçen Ramazan ayında TRT gündemine gelmiştir. Konunun seçimle uzaktan yakından ilgisi olmamıştır.

3- Milat´ın teklif, müzakere, sözleşme ve çekimlere başlama süreçleri aday adaylıkları başvuruları bile yapılmadan olmuştur.

4- Ben Ankara´dan aday adaylığı başvurusunda bulundum. Memleketim olmasına rağmen Uşak´tan aday olmak benim dahi aklımda yoktu. Başvurusunu yapmadığımız bir şehirle ilgili komplo teorileri komiktir.

5- Milat yayından kaldırılmamış, Eylül sonrası yeni sezonda TRT´nin yayın programında bile yerini almış, TRT yöneticilerinin yadırgamasına, "yapımcılar işlerinin devamını ister sen ilginç bir yapımcısın" sözlerine rağmen bizim tarafımızdan sonlandırılmıştır.

6- Sonlandırma duyurumuzdan önce yüzyüze görüştüğümüz, duyurudan sonra bile arayan ve "biz devam etmesini istiyoruz" şeklindeki ifadeler kullanan yöneticilere sonlandırma gerekçelerimizi, hiç bir gönül kırıklığımız olmadığını, TRT ile ilgili samimi hislerimizi, sektörde başka projelerle var olmak istediğimizi izah etmişizdir. Kendileri de anlayışla karşılamışlardır.

7- MHP çevrelerinde şimdiye kadarki imkanlarını, makamlarını, güçlerini hiç Uşak ve Uşaklılar için kullanmamakla itham edilen siyasetçiler oldu. Biz bu ithamlara büyük ölçüde katılsak da siyaseti çirkinleştirmemek adına dile getirmedik. BUNDAN PİŞMAN DEĞİLİM! Ve evet ben elimdeki imkanları Uşak için kullandım. Bundan sonra da kullanmaya devam edeceğim. Milat dizisi, futbolcu transferleri, uçak seferleri, televizyonlar vs. Uşak için imkanlarımızı seferber ettik. BUNDAN HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM!

8- Seçim sürecinde de sürekli iftiralara maruz kaldık. Yalnızca Uşak´taki yerel unsurların değil, Türkiye genelindeki müfterilerin iftiraları ile mücadele ettik. Etmeye de devam edeceğiz. Son tahlilde "Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu, ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun" deriz.

9- Söyledikleri içinde farklı kelimelerle ima ettiği doğru bir konu var. Bu da Mustafa Kemal ile ilgili ilan meselesidir. Bunun inançlarımdan kaynaklandığını defalarca hem yerel medyada hem ulusal medyada anlattım. Kendisi bilmez belki. Kendi siyasi geleneğinin 80 öncesinde güzel sloganları vardı. "Kanımız aksa da zafer İslam´ın", "Müslümanlar küfre karşı tek yumruk", "Çağrımız İslamda dirilişedir", "Ya Allah Bismillah Allahukber" ve daha niceleri...

Heykeller önünde eğilenlere karşı da ülkücü hareketin, ama o hakiki, çileli ülkücü hareketin güzel bir sloganı vardı: "Ülkümüz göklerde dalgalanan bir sancak, Allah´ın huzurunda eğiliriz biz ancak!"

Bizi bu sloganları atanlar, arkadaşlarını toprağa koyanlar, yolu işkencehanelerden, cezaevlerinden geçen hakiki ülkücüler yetiştirdi.
O İLAN İÇİN DE PİŞMAN DEĞİLİM!

***

İşte böyle sevgili dostlar, umarım birileri artık kendi işine bakar, daha mühim konular bulur ve benimle uğraşmayı bırakır. Ama pek umutlu değilim.

Hakiki ülkücülerin sıklıkla kullandığı iki cümle ile yazımı bitiriyorum.

"Soranlara ben bu yurdun, anlatayım nesiyim: Çiğnenmiş bir ülkenin, Hak bağıran sesiyim"

Ve "Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası..."