Fed Kararını Piyasalar Nasıl Karşılar?

Fed Kararını Piyasalar Nasıl Karşılar?

Güncel 16.09.2015, 17:29
Fed Kararını Piyasalar Nasıl Karşılar?
Heyecanla beklenen ABD Merkez Bankası (FED) faiz kararı yarın açıklanacak. Son birkaç aydır tüm piyasalarda merak edilen faiz toplantısını Destek Menkul Değerler yorumladı.
ABD Merkez Bankası (FED) yarın faiz toplantısını gerçekleştirecek. 9 yıldır faiz arttırımında bulumayan FED’in alacağı karar piyasalara nasıl yansıyacağını Destek Menkul Değerler A.Ş. yorumladı. Değerlendirmeye göre; FED, küresel piyasalarının rotası sayılabilecek bir sürece adım atmaya hazırlanıyor. FED’in finans sistemindeki çöküşü önlemek amacıyla piyasalara likidite sağladığı varlık alım programını sonlandırmasının ardından şimdi gözler para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) vereceği faiz kararında.
FED’in 2006 yılında aldığı bir kararla yüzde 1 olan faiz oranını iki yıl içerisinde yüzde 5,5 seviyesine çıkarmıştı. FED’in uyguladığı bu politika küresel ekonomide yavaşlamaya neden olmuş ve ABD’de başlayıp tüm dünyaya yayılan likidite krizine yol açmıştı. Krizin ortaya çıkmasıyla birlikte FED, politika faiz oranlarını rekor düşük seviyelere çekmiş ve parasal genişleme programı başlatarak piyasaya nakit pompalamaya başlamıştı. 2008 yılı Aralık ayında başladığı aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımıyla sağladığı parasal genişleme (QE) programını 2014 yılı Ekim ayında sona erdirmesinin ardından piyasada faiz artırımı beklentileri başladı. Bunun üzerine FED Başkanı Yellen’ın 2015 yılında faiz artırımına başlamayı hedeflediklerini açıklamasının ardından yıl içerisinde faiz artışı yapılacağı beklentisi güçlenirken FED, o dönem faiz oranını ise ‘kayda değer bir süre daha’ yüzde 0-0,25 seviyesinde tutma kararı almıştı.
Enflasyon ve işsizlik oranı ile birlikte büyüme tahminlerini de güncelleyen FED, bu yılki büyüme tahminini yüzde 2.6-3 aralığından yüzde 2.3 ila 2.7 aralığına çekti. Gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini ise yüzde 2.5-2.7 aralığından yüzde 2.3-2.7 aralığına revize etti. ABD ekonomisi ise Eylül ayında açıklanan son verilere göre yüzde 3.8 büyüme kaydetti.
FED’in faiz artırım sürecinde elini zayıflatan bir diğer neden ise dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip Çin’de yaşanan ekonomik gelişmeler. Çin’de yaşanan devalüasyonun etkileri ile küresel piyasalarda yaşanan tedirginlik hala devam ediyor.
EKONOMİST GÖRÜŞLERİ
Fed’in Eylül ayında yapacağı toplantı öncesinde değerlendirmelerde bulunan JP Morgan Chase analistleri yayınladıkları raporda, “Eylül ayında faiz artırımına gitmek çok cesur bir adım olur” ifadelerine yer verdiler. Emtia fiyatlarındaki ve gelişmekte olan piyasalardaki zayıflığa ve genel olarak global büyümeye yönelik endişelere işaret eden JP Morgan Asset Management, bu ortamda Fed´in gelecek ay yapılacak FOMC toplantısında faiz artırımlarının başlaması yönünde bir karar almasının muhtemel olmadığını bildirdi.
Goldman Sachs Group Inc. analistleri, Fed’in faiz oranlarını Perşembe günü sabit tutma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Analistler Fed’den faiz artırımın yakın olduğu sinyalinin gelmesini bekliyor. Goldman’a göre Başkan Janet Yellen’in basın toplantısı sırasında kullanacağı dilde ve beklentilerde ’güvercin’ bir değişim olabilir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Fed Fonları oranında (Fed’in gösterge faizi) artışın işaretinin iyi bir şekilde verildiği, ancak Fed’in faiz artırımlarının gelecekte izleyeceği yol ile piyasanın bunu fiyatlaması arasında ’kayda değer bir boşluk’ olduğu belirtildi. Fitch, Fed’in rehberliğine yakın bir sonucun gelişen piyasalar için ’önemli bir şok’ olabileceği vurgulandı. Açıklamada, ayrıca, Fed’in faiz artırımının gelişen piyasalar için sorun olacağı belirtildi.
Barclays analistleri, yayınladıkları raporda Fed’in ilk faiz artırımının Mart 2016’ya öteleyeceğini öngördüklerini belirttiler. Analistler daha önce Fed’in Eylül’de faiz artıracağını tahmin ediyorlardı. Barclays beklentisini ötelemesine neden olarak cari global görünümdeki belirsizliği işaret etti ve ilk faiz artırımının zamanlamasının daha belirsiz hala geldiğini vurguladı.
Dünya Bankası Baş Ekonomisti Kaushik Basu, Amerikan Merkez Bankası’nın Eylül ayında faizlerde artırıma gitmesi durumunda gelişen ülkelerdeki karmaşa ve paniği tetikleme riski olduğunu ve küresel ekonomi daha sağlam bir zemine yerleşene kadar bu artışı askıya alması gerektiğini belirtti.
Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) yapılan açıklamada, ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artışını 2016’nın ilk yarısına ertelemesi gerektiği ifade edildi. IMF uzmanlarının daha yüksek politika faizleri için görünüme ve finansal istikrar risklerine politika yanıtlarına odaklandıkları incelemede, ABD ekonomisinde büyüme ve istihdam yaratımını destekleyen faktörlerin yürürlükte olmaya devam ettikleri, bununla birlikte son aylarda gerçekleşen bir dizi negatif şoka bağlı olarak ivmenin kaybolduğu ifade edildi.
FAİZ ARTIRIMI TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER?
Amerika Merkez Bankası’nın (FED) para politikasında izleyeceği yol Türkiye gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerini de önemli ölçüde etkilemeye devam edecek. Yurtiçinde yaşanan siyasi belirsizlik ve terör olaylarıyla büyüyen güvenlik endişeleri Türk Lirası’nı zayıflatırken FED’in bu hafta gerçekleştireceği toplantısı Türkiye için kritik bir öneme sahip. FED’in gerçekleştireceği toplantıda olası bir faiz artırım kararının alınmasıyla birlikte TL’nin dolar karşısında ciddi oranda değer kaybetmesi kaçınılmaz olacaktır. Yüksek kurun ihracatta olumlu katkı yapması beklenirken döviz açığı bulunan şirketleri de olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Perşembe akşamı faiz artırımı kararı çıkarsa her ne kadar uzun süredir bekleniyorsa da gene de (az da olsa) dolar lehine bir hareketlenme beklenebilir. Uzun süredir beklenen faiz artışı fiyatların üstüne belli bir miktarda zaten yansımış durumdadır. Faiz artışının ne kadar olduğu da önem taşımaktadır. ’0,10’ luk bir artış FED’in Çin’de dahil dünya piyasalarındaki olumsuz gelişmelerden etkilenmiş olabileceğine ve bundan sonra gelecek faiz artışının hemen gerçekleşmeyebileceğine işaret edebilir. ’0,25’ puanlık artış ise FED’in Çin’den gelen verilerden fazla etkilenmediğine işaret ederken, bundan sonraki artışlarda da sadece kendi takip ettiği gösterge ve verilere bakacağı mesajını verecektir. Dolarda değerlenme görülebilir, dolar/TL’de 3.10-3.15 aralığı hedeflenerek yeni zirve denemelerine şahit olabiliriz.
FED FAİZ ARTIRIRSA NE OLUR?
Elbette FED’in faiz artırımına gideceği beklentisi dolar varlıklarını uzun bir süredir yukarı taşıyordu. Bu beklentinin birçoğunun fiyatlamaların içerisinde olduğunu düşünüyoruz ancak atılacak adımın piyasalarda ilk reaksiyonu şüphesiz dalgalı olacak. Bunun sonucu olarak başta gelişmekte olan ülke para birimleri olmak üzere dolara karşı birçok para birimi değer kaybedecek diyebiliriz. Doların değerlenme süreci muhtemelen bir süre daha devam edecek. Bu durum Dolar/TL tarafında 3.10’unda üzerinde bir hareketi beraberinde getirebilir. Endeks tarafı 70 binin altına sarkabilir ve TL varlıklarındaki zayıflama söz konusu olabilir. Piyasa ilk kargaşayı atlattıktan fiyatlar belirli bir bant aralığında dengelenecek ancak artık piyasalarda daha çok FED’in faiz artırımı değil, faiz artırım hızı konuşulacak.
FED FAİZ ARTIRMAZSA NE OLUR?
Perşembe gecesine gelindiğinde FED, bu toplantıyı pas geçerse piyasalarda sürpriz karşılanmayacak. Çünkü gelişmekte olan ülke para birimlerinin sınırlı değer kaybı, dolar endeksindeki yavaş yükseliş ve faizlerdeki yatay bant aralığına bakılırsa piyasalar FED’den bir hamle beklemiyor. Yani FED’in faiz artırımına gideceği piyasalarda şuan için pek fiyatlanmıyor. FED faizleri sabit tutarsa bu durumda toplantı notları ve FED Başkanı Yellen’ın ileriye dönük açıklamaları takip edilecek. Piyasalar Yellen’dan bir sonraki toplantıyla ilgili sinyal almaya çalışacak. Piyasalar için faizlerin sabit tutulması ilk etapta olumlu karşılanabilir. Özellikle dolar/TL açısından değerlendireceksek 3.02-3.00 seviyeleri karar sonrası test edilebilir. Ancak FED’in faiz artırımına gidememesi piyasalar için ayrı bir endişe yaratabilir. Çünkü bu durum, ABD ekonomisinin tam olarak krizden çıkmadığına ve küresel yavaşlamanın devam ettiğine işaret ediyor. Bu sebeple FED’in faizlerde bir değişikliğe gitmemesi doların değer kaybı ile sonuçlanır ancak başta ABD piyasaları olmak üzere küresel vadeli piyasalarda satışlar, başta saydığımız sebeplere bağlı olarak artabilir.
Konu ile ilgili derin bir analiz gerçekleştiren Destek Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mergen, Araştırma Müdürü Murat Tufan, Finansal İletişim Uzmanı Aysun Göksu, Araştırma Uzmanı Adnan Çekçen, Emre Özgüven ve Araştırma Uzman Yardımcısı Eylül Genç konu ile ilgili görüşlerini de web sitelerinde paylaştıklarını belirtti.

Yorumlar (0)
14
parçalı bulutlu
Günün Anketi Tümü
Karahallı Belediye Başkanı Ali Tpçunun Çalışmalarından mennumusunuz?
Karahallı Belediye Başkanı Ali Tpçunun Çalışmalarından mennumusunuz?
Namaz Vakti 24 Nisan 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14