11.06.2016, 03:35

Eğitim ve üretim, refahın ve demokrasinin teminatı değil midir?

Hiç düşündünüz mü? Mensubu olduğu ülkenin ve üzerinde yaşayan halkının değerini görüp kavrayan siyaset adamlarının yapacağı ilk hizmet nedir?  
İç huzuru ve refah yolunu açacak, işe yarar üretici insanların yetişmesine çalışmak, bu ihtiyacı görüp halkın önünü açan siyaset adamlarına da Devlet Adamı denmez mi? Keza siyaset: hiç ayrım yapmadan, halkıyla ülkesini bulunduğu yerden daha iyisine taşımak için bir değişim ve yükseliş hareketi değil midir? Dünyada bunu gerçekleştiren siyaset adamları yok mudur? Elbette vardır değil mi? Acaba ülke olarak, bu değişim ve yükseliş hareketini önce Japonya daha sonra Kuzey Kore ve şimdi ise Çin”in başardığını gözardı etmememiz ve bu ülkelerin yaptıklarını iyi okumamız gerekmiyor mu?
Acaba işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve güvensizlik, sosyal huzursuzluğun baş nedeni değil midir? Bir ülkenin huzur göstergesinin;  üretime, halkın kültür düzeyine,  refah yolunun tutarlığına, yeni icatlara imza atan teknoloji gücüne göre değerlendirilmesi gerekmez mi?  Bir takım uygulamalarda,  plan ve bilgi eksikliği varsa, bunu ilk görecek ve açıklayacak olan demokrasinin önemli unsurlarından olan,  gerek görsel gerekse yazılı basın ile sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları değil midir?
Şayet bir ülkede, ekonomide bir aksaklık varsa, sözkonusu mekanizmalar tarafından bu aksaklığın, halkı temsil eden milletin vekillerine sorulup, ortada bir takım ortak sorunlar varsa, çözüm için destek verilmesi gerekir ki,  o ülkede refah, güven ve hukuk yolu açık tutulabilsin. Hepimizin malumu, ülkemizde çok tartışılan demokrasi konusu var. Bu konuda herkes konuşuyor değil mi? Deniyor ki demokrasi seçimle ihdas edilir. Dünyada var olan evrensel demokrasi ilkelerine,  unsurlarına bakmak gerekmez mi? Gerçekten demokrasi, sadece seçim yapmak mıdır? 
Demokrasi her şeyden önce adalet ve insan hakları, üretim ve sosyal güven değil midir? Halkı sevmek ve sevindirmek, iç barışı sağlamak, ülkenin bayrağını, dünya ülkelerinin ön saflarına taşımak değil midir? Keza Milletvekillerimiz de bu ilkeleri uygulayıp halkı mutlu edeceklerine dair yemin etmiyorlar mı?  Demokrasi rejiminin uygulandığı ülkelerde ise, sivil toplum kuruluşlarının, bu yeminlerin hesabını sormaları gerekmez mi?
Hiç merak ettiniz mi? Kalkınmış batılı ülkeler, sorunları nasıl ve neyle çözümlüyorlar? Kendi vatandaşlarını nasıl ve neyle öne çıkarıyorlar? Gerek eğitim gerek kültür düzeyinde ve gerekse gelir artışında, toplumsal ve kişisel refah hedefini neyle ve nasıl yakalıyorlar? Hatta Anayasaya ihtiyaç duymadan bile, insan haklarını nasıl koruyabiliyorlar? Ve nerede ise, her yeni günde yeni bir değişim ve icatla nasıl ortaya çıkıyorlar? Acaba ülkemiz için bu seviyeyi yakalamak çok mu zordur? Yeter ki toplum olarak; onurlu Türk Ulusumuzun, hiçbir batılı ülke halkının gerisinde olmadığına inanalım ve üretken, kültürlü, eğitimli ve enerji dolu halkımızla, ileri daha ileri diyebilelim…
Acaba bu cennet vatan, dünyada rakibi olmayan, muhteşem bir coğrafya üstünlüğünü elinde tutan bir ülke olarak, dünyanın tam orta yerinde, stratejik bir mevkide olup, Akdeniz'i,  Ege”yi, Marmara”yı, Karadeniz”i  avucunda tutarak; denizleri, akarsuları, iklim güvenliği, yer altı ve yer üstü doğal kaynaklarıyla, kalkınmış ülkelerin gözlerini kamaştırmıyor mu? Tarihi, doğal ve turizm potansiyeliyle, ilk olimpiyat uygulamasıyla, Çin'e açılan İpek Yolu'nu barındırmasıyla,  Hıristiyanlığın, İslam'ın ve diğer inanç sektörlerinin doğuş merkezi olmasıyla, çalışkan ve yeniliklere açık güzel insanları ve kaliteli yaşamayı tercihleriyle ülkemiz, Dünya'da kalkınmış ülkelerin ön saflarında olmayı çoktan hak etmemiş midir?
Eğitim ve üretim, refahın ve gerçek demokrasinin tek teminatı değil midir ki, ülke olarak, toplum olarak bu yolda kararlı ve inançlı olmak yeterli olmaz mı? Siyaset: Toplumu sevmek ve sevdirmek; ülkenin verimli doğal kaynaklarını araştırıp bulmak, üretime açmak,  milli geliri arttırmak, adalet ve insan haklarını korumak, üretken plan ve projeleri hayata geçirmek; toplumsal ayrışma ve kutuplaşmaların, bölücülüğün, taraf kayırmacılığının yıkıcı zararlarını hesaplamak; beklenti içinde olan halka ulusal birliğin, iç huzurun ve sosyal dayanışmanın tadını yaşatmak değil midir?
Özetin özeti: Bir ülkedeki ekonomik hayat, uygulanan siyaset tarzına göre şekil almaz mı? Bunun için de kalkınmış batılı ülkelerin önde olma rahatlıklarına ve  sahip oldukları gelir seviyelerine bakmak kafi değil midir? Ne mutlu ki, bunları anlayanlara ve anlatanlara! Hoşça kalın, dostça kalın!
Yorumlar (3)
Sezgin ALAN (Eğitimci) 8 yıl önce
eğitim, her türlü gelişmenin ışığıdır. i̇şe, eğitimli insan kaynaklarıyla başlanması gerekir.
et ithal etmekle, halka ucuz et yediremezsiniz. hayvan ithal etmekle de sorunu çözemezsiniz.
tek çare: eği̇ti̇m ve üreti̇mdi̇r. ne yazık ki bu eğitim sistemiyle okumuş cahiller yetiştirilmek isteniyor. elinize ve kaleminize sağlık. biraz daha sıklıkla yazarsanız çok seviniriz
Serap İDİL 8 yıl önce
Sayın Hocam çok güzel bir yazı kaleme almışsınız? Yoksa seçici bir okuyucu olarak her yazıyı okumam. Yazınızı baştan sona kadar okudum. Gerçekten harika. Uşak TV deki yazılarınızı özlemişiz. Biraz daha sıklıkla yazın lütfen. Toplumun sizin yazılarınıza ihtiyacı var.
AyrıcaBiliyorsunuz! Bankacılıkla ilgili işlemlerden şikayeti olmayan pek yoktur, herhalde. Bankacılık sektöründe haksız yere kesilen para ve ücretleri de bir kaleme alırsanız seviniriz, saygılar! Allah Razı olsun..
Mehmet Emin 8 yıl önce
Sevgi, saygı ve hoşgörünün geçmişte kaldığı, bu yüzden gün geçtikçe de yozlaşan, dejenere olmuş ve maalesef ki birbirinin açığını kovalayan basit ve çıkarcı insanların özellikle de "OKUMUŞ CAHİLLERİN" giderek çoğaldığı bir toplumda üretim ve demokrasi namına ne bekleyebiliriz ki?
14
parçalı bulutlu
Günün Anketi Tümü
Karahallı Belediye Başkanı Ali Tpçunun Çalışmalarından mennumusunuz?
Karahallı Belediye Başkanı Ali Tpçunun Çalışmalarından mennumusunuz?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14