Her yıl 14-21 Kasım tarihleri arası Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun işbirliğiyle düzenlenen Dünya Diyabet Günü, diyabet hastalığı açısından dünya çapında bir bilinç geliştirmeyi amaçlayan diyabet dünyasının en önde gelen farkındalık kampanyasıdır.
Çok sayıda kişi diyabeti olduğunun farkında değil
Medical Park Uşak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet YILDIRIM’da modern çağın hastalığı olarak görülen Diyabete karşı bilinçlenmek adına şu bilgileri verdi: ‘’Türkiye’de yaklaşık 5 milyon diyabet hastası olup; bu kişilerin 1,5 milyonu, diyabet hastası olduklarının farkında değildir. Diyabet tanısını erken koymak ve tedavisine erken başlamak, daha sonra gelişecek sağlık problemlerini önleyebilir’’dedi. Uzm. Dr.Ahmet YILDIRIM; diyabet hastalığının tüm organları etkileyen sistemik bir hastalık olduğunu belirterek, hastalığın tedavisinin kişisel çaba ile kontrol altına alınabileceğini fakat çözümünü bitki ve karışımlarda aramak ise sadece hastalığın tedavisini geciktirmekten başka bir işe yaramayacağına dikkat çekti.
Kısaca Diyabet
Diyabetin 3 farklı evreden oluştuğunu belirten Uzm. Dr. Ahmet YILDIRIM, “Diyabet, pankreas adlı salgı bezimizin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun vücudumuzda etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Pankreastaki insülin hormonunun yeterince üretilememesi ve vücudumuzdaki işlevini yerine getirememesi sebebi ile kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kanda şeker oranı yükselir. Başlangıç evresi olan insülin direnci yüksekliği belirtileri yemeklerden sonra oluşan ağırlık hissi, soğuk terleme, diyet yapmaya rağmen kilo verememe, ağız kuruması ve gün içerisindeki halsizliklerdir. Bu duruma müdahale edilmediğinde pre-diyabet (diyabet öncesi) ve diyabet dönemleri oluşmaktadır. Düzenli şeker değeri ölçümleri ile hastalığın insülin direnci yüksekliği evresinde fark edilmesi ve erken tedaviye başlanması önemlidir.” Diyabeti düşündürecek olan başlıca şikâyetler:
Tuvalete sık çıkma Ağız kuruluğu Hızlı kilo kaybetme Halsizlik ve çabuk yorulma Çok su içme Bulanık görme Sık idrar yolu enfeksiyonları Mantar enfeksiyonları Kaşıntı Ciltte kuruma Ayaklarda uyuşmaDiyabet için risk faktörleri:
45 yaş üstünde olanlar Obez veya fazla kilolu olanlar Hareketsiz yaşam tarzı olanlar Kalp hastalığı öyküsü olanlar Birinci derece akrabalarında diyabet olanlar Daha önceki hamileliklerinde diyabet gelişmiş olanlar 4 kg ve üzerinde doğum yapanlar Polikistik over sendromu olanlar
Diyabet tedavisinde amaç; organ hasarlarının önlenmesi
Diyabet tedavisinde amaç; hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamanın ötesinde, diyabet nedeniyle gelişebilen kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz problemleri, sinir hasarı ve iyileşmeyen yaralar gibi komplikasyonların önlenmesidir. Bunun içinde bir numaralı amaç; yüksek kan şekeri seviyelerini kontrol altına almaktır. Bunu sağlayacak çeşitli yöntemler vardır. Bunlar:
• Sağlıklı besinler yemek
• Düzenli egzersiz yapmak
• Gerekli olması halinde ağızdan ilaçlar veya insülin kullanmak
• Kan şekeri ölçümleri yapmak
Uzm. Dr. Ahmet Yıldırım; ‘’ Bu önemli hastalığın tedavisinde son beş senede kullanılan ilaçlar sayesinde ciddi bir şekilde şekeri yüksek hastaların bile kan şeker düzeyleri normal seviyelere getirilebiliyor. Zaman içinde ilaçların miktarı azaltılabiliyor; hatta hastalar ilaçsız yaşayabilecek düzeye gelebiliyor. Başkalarından duyulan ya da aktarlardan alınan bitkilere yönelmek yerine; insülin direnci, şeker ortalamaları hemen ölçülmeli, bir an önce tedaviye başlanmalı, yaşam tarzı değişikliği sağlıklı beslenme gibi gerekli önlemler alınmalıdır’’dedi.