Sezayi DAŞDEMİR ve Hüseyin Ufuk UĞUR yazarımız BALTAOĞLU’nu ve siyasileri savcılara hedef gösterdi.
Hüseyin Ufuk UĞUR’da topa girdi sonunda.
Yazarımız üzerinden hedefin Uşak Milletvekili Alim TUNÇ olduğu anlaşılıyor.
Alim TUNÇ’un ilk FETÖ iddanamesinde, 2002 yılında Sesli fabrikasının kısmi zamanlı doktoru olarak çalışması nedeniyle resminin ve ve adının kullanılmasının tesadüf olmadığı intibaı ağırlık kazanıyor.
Ak Parti’li Belediye Başkan Yardımcısı H. Ufuk UĞUR’la MHP il Başkanı Muhterem KURUÇAY’ın sağ kolu Sezayi DAŞDEMİR arasında ne gibi bir bağlantı vardır?
DAŞDEMİR’in sahte hesabı olduğu iddia edilen Hasan Rıza İLBEYLİ ile savcı Bahadır SAKAOĞLU’nun arasındaki ilişkinin boyutu nedir?
Bahadır SAKOĞLU’na bir soru. Ahmet BOZKURT sahte ismiyle yazarımız Ali Galip BALTAOĞLU’nu fetö kardrolaşmacısı ve seks şantaj kasetçisi olarak ihbar edildiği iddia ediliyor. Bu iddia doğrumudur? Doğruysa sahte isimle ihbarlar hangi ciddi delillere istinaden dosyaya eklenmiştir?
Şayet iddia doğruysa, bir FETÖ’cünün tespiti için böyle kimliği belirsiz ihbar mektuplarına gerek var mıdır?
Bu ihbar mektubunu yazan, Hasan Rıza İLBEYLİ adıyla algı yarattığı iddia edilen kişi Sezayi DAŞDEMİR adlı kişi olabilir mi?
Sezayi DAŞDEMİR için hangi suçtan iddianame yazdınız ve mahkum ettirdiniz? Sonra sosyal medyada birbirnize destek verecek kadar nasıl dost oldunuz?
Sezayi DAŞDEMİR’e ve savcılara son bir soru.
Gökhan ACAR isimli boksör doçent, Sezayi DAŞDEMİR’in yakın arkadaşı mıdır? Üniversitede buna şahitlik eden bir sürü adam var.
Ayrıca Gökhan ACAR adlı boksör MHP İl Başkanı muharrem KURUÇAY’’ın kadim (eski dostu) imiş. Kendi bizzat ifade etmiş.
MHP İl başkanının kadim dostu boksörün, yazarımız hakkında Alman ajanı ve tarihi eser kaçakçısı diye ifade verdiği iddiaları basında yer aldı. Bu savcılık için ciddi bir delil midir?
Bu iddiaların sahibi olduğu söylenen Boksör Gökhan’ın ifadesine göre Arkeoloji Bölüm Başkanı Rainer Maria CZİCHON rektörle beraber tarihi eser kaçakçılığı yapmış bir Alman ajanı mıdır?
Boksör Gökhan’ın söylediği iddia edilen bu bilgiler ciddi olabilir mi?
Şayet bu bilgi ciddi ise Alman ajanı ve tarihi eser kaçakçısı olduğu iddia edilen Rainer Maria CZİCHON adlı kişi neden kulağından tutulup aynen rektör Sait Çelik’in, ABD elçliğinde çalışan ve ajan olduğu iddia edilen Metin TOPUZ’un atıldığı gibi cezaevine gönderilmiyor.
Zira bunlar savcılık belgelerine geçmişse çok ciddi iddilardır. Şayet iddialar ciddi değilse yazarımız Ali Galip BALTAOĞLU’nun iddia ettiği üzere nasıl fetö soruşturmalarında belge olabiliyor?
Ülkemizde çalışan yabancı bilim adamlarının adının karıştırıldığı bu tür iddiaların diplomatik skandallara ve sıkıntılara yol açabileceği düşünülmüyor mu?
Milliyetçilik bu mudur? Yedi düvelle mücadele ettiğimiz böyle bir dönemde, elimizin güçlü olmadığı yalan yanlış iddialarla ülkemizin itibarı ve prestiji ile oynanacağı hesap edilemiyor mu?
Sezayi DAŞDEMİR adlı şube müdürüne küçük bir soru. Üniversitede’deki yazılı belgelerde ve adli soruşturma belgelerinde yazarımız Ali Galip BALTAOĞLU FETÖ’cü değildir diye yazılı beyanda bulundunuz mu? Rektör’ün soruşturulduğu savcılık dosyasında yazarımızın kesinlikle FETÖ’cü olmadığını söylediniz mi?
Söylemediysen sorun yok. Öyle zannedebilirisin! Fakat söylediysen şimdi ne değişti de FETÖ’cü diyorsun?
Yazarımızın Ankara’dan korunduğunu iddia ediyorsunuz, deliliniz nedir? FETÖ’cü olmadığını cihanın bildiği bir adamı FETÖ’den tutuklatmak ve üniversiteden attırmak istemek bu yönde ihbarda bulunmak ne anlama geliyor?
Sezayi Daşdemir, Ak Partili Nurullah CAHAN’ı gidecek olmasına üzülüyor ve destek oluyorsun. Melih GÖKÇEK’in gidişine ise seviniyorsun? Ak parti Belediye Başkanı Ufuk Uğur paylaşımlarına destek oluyor. MHP belediye başkanına destek AK Parti İl teşkilatına köstek anlamına gelen beyanlarda bulunuyorsun. Kendinizden olmayan herkesi FETÖ’cü olarak yaftalıyorsun.
Rektör dosyasında Muhretem KURUÇAY tanık, Sezayi DAŞDEMİR tanık, Gökhan ACAR tanık hepsi kadim dost hepsi müttefik. Aklımızla alay mı ediyorsunuz.
Bu işlerin arka planının görülmediğini mi sanıyorsunuz. Yanılıyorsunuz!
Bu kadar tesadüf ve belge çok fazla değil mi? Ben tesadüflere inanmam.. Savcılar da inanmamalı ve gereğini yapmalıdır diye düşünürüm.
Ben burada Belediye Başkanlıyla MHP ortaklığını görebiliyorum.
Ak Parti Belediye Başkanı ve işblikçileri, MHP birlik olmuş çiçeği burnunda Ak Partil vekillerine, il başkanına ve valiye saldırıyor… Yemezler beyler, deve kuşu gibi kıçınız açıkta.
Son bir soru Sayın Sezai DAŞDEMİR,e . Savcılar sizin ipe sapa gelmez ihbarlarınızla mı harekete geçiyorlar. Savcılar sizden talimat mı alıyorlar. Siz devlet misiniz?
Bence, hakaret etme huyundan vazgeç, yerine otur ve çizmeyi de aşma.
Gökçek muhalifi ve fakat Cahan muhaliflerine tek tek bedel ödetecek kadar CAHANCI ve Ak Partili bir MHP’li olarak gözlerimizi yaşartıyorsunuz!
YEMEZLER BEYLER, NE ADLİ DOSYALARDAKİ İFADELERİNİZİ
NE DE SOSYAL MEDYADAKİ OPERASYONLARINIZI… Biz yemedik, gidin bunu yiyecek savcıları bulun onlara anlatın derdinizi…!
Siz hala annenizin deterjanını mı kullanıyorsunuz? Uşak’ta gerçekler er veya geç ortaya çıkacaktır..