Uşak TV

Demirel: "İnsanları mal yerine koymayın"

Politika

Demirel: "İnsanları mal yerine koymayın"

CHP Uşak İl Başkanı İsmail Demirel, CHP Uşak Merkez İlçe Başkanı İbrahim Turan ve yönetim kurulu üyelerinden bazılarıyla, Uşak hayvan pazarını dolaşarak, hayvan üreticilerinden sorunları hakkında bilgi aldı. İki yıl evvel giren hayvan sayısının 4 kat azaldığı bilgisini alan Demirel, yine hükümete ver yansın ederek, “Burası halk arasında mal pazarı diye geçiyor. AKP Hükümeti de insanları “Mal” yerine koyuyor. Ama yanıldığını o “Mal” yerine koyduğu insanların tokadını yiyince anlayacak” diyerek sert eleştirilerde bulundu.

 

CHP Uşak İl Başkanı İsmail Demirel:
“İnsanları mal yerine koymayın”

 

Uşak’ta Çanlı mevkiinde her Salı günü kurulan hayvan pazarını dolaşan İsmail Demirel, hayvan üreticileri ile tek tek dolaşarak onların sorunlarını dinledi. Hayvan üreticilerinin yakınmalarına yanıt veren İsmail Demirel, “Hayvan pazarında aldığım bilgilere göre, çok değil, daha iki yıl önce pazara, yaklaşık 300 büyük baş hayvan girerken, bugün bu sayı 50-75 arasına düşmüş. Küçükbaş hayvanlar ise yine iki yıl önce 600- 700 olurken bugün 100-150 adede düşmüş. Yani, pazara hayvan girişinin dörtte bir oranında azaldığını görüyoruz” dedi.

AKP Hükümetinin hatalı politikalarının sonucu Türkiye’de hayvancılığın bittiğine vurgu yapan Demirel, “Uşaklılar hayvana “Mal” der. Hayvan pazarına da “Mal pazarı” tabirini kullanır. İşte AKP Hükümetinin tarımı ve hayvancılığı bitiren politikaları da insanları “Mal” yerine koyduğunu göstermektedir. Fakat ilk önce yapılacak referandum da, daha sonra yapılacak seçimlerde vuracakları şamarla insanlar AKP’ye “Mal” olmadıklarını kanıtlayacaklardır” diyerek sert eleştirilerde bulundu

 

ÜRETİCİLERİN BELİ BÜKÜLDÜ

AKP Hükümeti’nin her fırsatta örnek gösterdiği Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, ekonominin lokomotifi sayılan tarım ve hayvancılık sektörlerine ağırlık verdiğini kaydeden Demirel, “AB ülkeleri ve ABD, et ve et ürünlerinde fiyat istikrarı ve yetiştiricinin korunması konusunda piyasa müdahalesine sık sık başvuruyor. Bu ülkelerin hayvancılığınının tarım içindeki payı en az yüzde 50 olarak görünüyor. Ancak aynı AB ve ABD, Türkiye’de tarım ve hayvancılığa verilen desteklemelerin en asgari düzeye indirilmesini talep ediyor. CHP iktidarında milletimizin paraları ithal et yerine hayvan üreticilerine destekleme primi olarak verilecek ve hayvancılık sektöründeki vergiler aşağı çekilecektir” dedi.

CHP Uşak İl Başkanı İsmail Demirel, “Türkiye’de hayvancılığın tarım içindeki payı yüzde 25’e kadar gerilemiş durumda. Bu oran arttırılmadığı ve buna uygun politikalar üretilmediği müddetçe ülkemiz her geçen gün daha büyük damızlık hayvan ve et ithalatçısı konumuna düştü.

AKP’nin tarım ve hayvancılık politikası, Türkiye’deki üreticilerin belini büktü. Önce çiftçiler borç içinde kıvranıp yurtlarını terk etmeye başladı, şimdi ise sıra hayvancılık sektörüne geldi. Sektörün içinde bulunduğu derin kriz, yüzde 300 artış gösteren et fiyatlarıyla sinyal vermeye başladı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin öncelikli geçim kaynağı olan hayvancılık, ilk olarak küçükbaş hayvan sayılarında yaşanan hızlı düşüşle darboğaza girdi. 1991 yılında 60 milyonun üzerinde olan küçükbaş hayvan sayısı, 2009 yılına gelindiğinde 30 milyonun altına düştü. Benzer veriler büyükbaş hayvan sayısı için de geçerli. Son yıllarda süt fiyatlarında yaşanan düşüklük nedeniyle süt üretimini bırakan büyük baş hayvan sahipleri, damızlık hayvanlarını kesime göndermeyi tercih etmeye başladı. Uzmanlar, damızlık materyal kesiminin ülke ekonomisine telafisi güç zararlar verdiği konusunda görüş bildiriyorlar. 1980-1984 yılları arasında kırmızı et ihracatı 5 milyar dolara kadar çıkan Türkiye, bu yıllarda sadece Ortadoğu ülkelerine yılda 300-400 milyon dolarlık et ihraç ediyordu” şeklinde örneklerle konuşmasını sürdürdü.

Demirel, hükümetin tarım ve hayvancılık konusunda uyguladığı politikaları şöyle sıraladı:

 İşte AKP’nin yanlış politikalarının sonuçları:

- Son iki yılda yem fiyatlarındaki yükseliş üreticilerin maliyetlerini ciddi oranda artırdı. Örneğin 2006 yılında tonu 336 TL olan besi yeminin fiyatı 2007 yılında %39, 2008 yılında ise %20,5 oranında artarak 564 TL’ye kadar yükseldi. Bu süreçte, pek çok üretici üretimden çekilmek zorunda kaldı.

 - Büyükbaş hayvanlarımızdan mandanın artık soyu tükenme durumuna gelirken, sayısı 1 milyon 40 binden yaklaşık olarak 105 bine geriledi.

- Küçükbaş hayvanlarımız içinde de en fazla düşme tiftik keçisinde olurken, 1991 yılında 1 milyon 200 bin olan tiftik keçisi sayımız 232 bine geriledi.

- Kırmızı et fiyat artışları, bir kez daha ithalat lobilerinin işine yaradı. Fiyat artışları, kaçakçılığı da tetikledi. Kaçak ve kontrolsüz kesimler neticesinde et üretiminin büyük bir kısmı kayıt dışı hale geldi.

- Sığır dışındaki manda, koyun ve keçi gibi alternatif kırmızı et kaynaklarında gerek hayvan sayısı gerekse et üretimi bakımından ciddi azalmalar yaşanmakta, bu durum kırmızı et ihtiyacının bu kaynaklarla ikame edilmesinin önünü tıkamaktadır.

- Süt üretimimizin düşüklüğü tüketimimize de yansımaktadır. Türkiye’de kişi başına süt tüketimi 24 litre iken Finlandiya’da 139 litre, İsveç’te 111 litre, İngiltere’de 100 litre, Romanya’da 75 litre, Fransa’da 68 litredir.

- Diğer bir önemli hayvansal ürün deridir. 1990’lı yılların başında 12 milyon 400 bin deri elde edilirken günümüzde bu miktar 7 milyon âdete düştü.

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.