Uşak TV

CHP UŞAK İL ÖRGÜTÜ REFERANDUMA HAZIRLANIYOR

Politika

CHP UŞAK İL ÖRGÜTÜ REFERANDUMA HAZIRLANIYOR

AKP Hükümeti tarafından hazırlanan Anayasa Değişikliği paketi ile ilgili YSK tarafından 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak referandum ile ilgili çalışmalar devam ediyor. CHP Uşak İl Başkanlığı, parti binasında il ve ilçe yöneticileri, İl Genel ve Belediye Meclis üyelerine bir eğitim çalışması hazırladı. Bu çalışmada, CHP üyesi 6 avukat ve Uşak Baro Başkanı Avukat Rıza Albay, CHP il yöneticilerine, Anayasa değişiklikleri hakkında bilgiler vererek, Anayasa değişikliklerine halkın neden “Hayır” demesi gerektiği konusunda bilgiler verdiler.

12 Eylül 2010 tarihinde Anayasa değişiklik paketi ile ilgili yapılması olası referandum (Halk oylaması) hakkında CHP Uşak İl başkanlığı tarafından düzenlenen eğitim çalışmasında, Uşak Baro Başkanı Avukat Rıza Albay, CHP Üyesi Avukatlar; Koray Atak, Cevdet Ayyıldız, Dilek Akagün Yılmaz, Harika Özgencil, Durmuş Durutürk ve Güven Özkan CHP Uşak İl ve ilçe yöneticilerini bilgilendirdiler.

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Uşak İl Başkanı İsmail Demirel, “Sizler parti yöneticileri olarak, önümüzdeki bu zorlu süreçte, “Anayasa değişiklik paketi ile ilgili halkın karşısına çıkacaksınız. İl Başkanı olarak yöneticilerimizin, referandum sürecinde halkımızın karşısına halkın bu değişikliğe neden hayır demesi gerektiği ve bu değişikliklerin neler getirip, neler götüreceğini bilerek çıkması gerektiğine inandığım için bu eğitim çalışmasını düzenledim. Bize vakit ayıran ve bizi bilgilendirecek olan avukatlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Dünyadaki ilk anayasanın ya da toplumsal sözleşmenin Manga Carta olduğunu hatırlatarak söze başlayan Albay, “Anayasa, bir devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirleyen, bazı ülkelerde yazılı, bazılarında ise yazısız genel kabul görmüş kurallar bütünüdür. Anayasa ile ayrıca kişilerin temel hak ve özgürlükleri güvence altına almıştır.

Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Devletin temel kanunudur. Vatandaşların temel hak ve görevlerini bildirir.

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çoğu ülkede anayasa, yazılı ve bütünsel bir belgedir. Bu tip ülkeler "şekli" anlamda anayasaya sahiplerdir. Oysa İngiltere’de yazılı bir anayasa yoktur. Buna ise "teamülü anayasa" denmektedir. Bu ülkede temel kurumların işleyişi yüzlerce yıllık geleneklere, yasalara ve belgelere göre düzenlenir.

Ayrıca "anayasalı devlet" ve "anayasal devlet" ayrımına gitmek gereklidir. Bu ayrımda ise şekli anlamda bir anayasası olan devlet bu belgede modern anayasanın gereklerini yerine getirmiyorsa yani devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceği muğlak ve daha da önemlisi kişi temel hak ve özgürlükleri tam anlamıyla güvence altında değilse devlet anayasal bir devlet sayılmamakta sadece anayasa sahibi bir devlet anlamına gelen "anayasalı devlet" sıfatını almaktadır. Buna karşın ister teamüli ister şekli anayasa sahibi olsun eğer bir devlet temel hak ve özgürlükleri güvence altına almış ise bu devlet anayasal sayılmaktadır.

Son ayrım ise "çerçeve anayasa" ile "düzenleyici anayasa" ayrımıdır.

Eğer anayasa normlarında devletin temel yapılanması hakkında ayrıntılı bilgilere giriliyor ve düzenlemeler yapılıyorsa bu düzenleyici anayasadır.

Anayasa normları sadece devletin temel yapılanmasını çiziyor ve düzenlemeyi kanunlara bırakıyorsa bu ise çerçeve anayasadır.

Türkiye’de ilk anayasa, 1876’da yürürlüğe giren Osmanlı Devleti’nin anayasasıdır. O tarihten Osmanlı Devleti’nin sona erişine kadar anayasaya kanun-i esasi deniyordu. 1876 tarihli Kanun-i Esasi, padişahın yetkilerini kısıtlamamıştı. Yurttaşlara düşünce, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü, bireylere dokunulmazlık hakları tanımıyordu. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra, 1909’da bu anayasada değişiklikler yapılarak padişahın yetkileri kısıtlandı. Kişisel hak ve özgürlükler tanındı, basın üzerindeki sansür kaldırıldı. Hükümet artık padişaha değil, meclise karşı sorumluydu” diyerek Anayasanın tarihçesi hakkında bilgi verdi.

Tarihin en kanlı diktatörü Hitler’i örnek gösteren Rıza Albay, “Hitler’de seçimle geldi. Önce basını ele geçirdi Daha sonra yaptığı yasa değişiklikleri ile yargıyı ele geçirdi ve tüm insanlığı felakete sürükledi” ifadesini kullandı.

Avukat Dilek Akagün Yılmaz ise, “Bu anayasa değişiklikleri, 12 Eylül Anayasasını bile bize aratacak. 12 Eylül darbecileri hiçbir şekilde yargılanamaz. Kadın çocuk hakları konusunda getirilen pozitif ayırımcılık bunların hepsi asıl amacı örtmek için konmuştur. Anayasa değişiklik paketinin en önemli iki maddesi HSYK ve Anaysa Mahkemesi üyelerinin artırılması ve onların yapısının değiştirilmesidir. Bu değişikliklerle yargı da tamamen hükümetin güdümüne girmesi ve istedikleri şekilde ülkeyi yönetmelerinin yolunu açmaktadır. CHP, 12 Eylül Anayasasını savunmuyor. Değişiklikleri biz de istiyoruz. Ancak, hükümetin tasarladığı değişikliklere karşıyız. Çünkü bireysel hak ve özgürlükleri daha da geri götürmektedir” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.