Uşak TV

REKTÖR ŞİŞMAN’IN DEKANI DURMUŞ EVRAKTA SAHTECİLİK İDDİALARINI NASIL ÖRTBAS ETTİ?

Hit haberler

REKTÖR ŞİŞMAN’IN DEKANI DURMUŞ EVRAKTA SAHTECİLİK İDDİALARINI NASIL ÖRTBAS ETTİ?

Rektör Şişman’ın İİBF Dekanı Prof.Dr. Durmuş Yılmaz’da kendisi gibi sıkı çıktı? İİBF’nde çok hızlı icraatlar yaptığını zaten biliyorduk, ama çok kısa zamanda bu kadar aşama kaydedeceğini hesap edemedik!

 

Evet; şimdi www.usak.tv okuyucularına bomba gibi bir haber daha hazırladık. Haberim objesi sahtecilik yaptığı iddia edilenler olması gerekirken, sahtecilik iddalarını kapatan Prof.Dr. Durmuş Yılmaz oldu. Neden mi sahtecilik iddialarını kanun önünden kaçırırken yalan söyleyen veya söyletilen (yalan söylediği belgelerle sabit) bir hizmetlinin ifadesini, muhtemelen rektörün emri ile (Rektörün hoşuna gitsin diye de olabilir), soruşturma açsın diye rektöre ihbar etmiş. Çünkü ihbar ettiği rektörün kanlısı A.B’ imiş. Sahtecilik iddialarını örtbas etmiş, yalan söyleyenin söylediğine itibar ederek halk deyimiyle ispiyon yapmış!

 

İlk önce dekan Durmuş beyi tanıtalım. Tarihçi profesör olan Durmuş bey aslında rektör Şişman gibi Fransızcacı, Sonradan tarihçi olmuş. 1973’te Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun. Rektör Adnan Şişman’la aynı alandan olduğu için olsa gerek çok iyi anlaşmışlar. Geldiği günden bu yana İİBF’ni birbirine katmış Durmuş Bey’in Adnan Şişman gibi despotik eğilimleri varmış. Öğretim üyeleri hakkında yazın mesaiye gelmedi diye tutanak tuttuğu, kışın da kavga ettiklerine veya baskı kurmak istediklerine karşı bunları kullandığı iddia ediliyor. Hatta hoşlanmadığı öğretim üyelerini, onların aile huzurlarını bozmakla tehdit ettiği iddiaları var. Tabi ki insanlar korkmuş.

Uzun süredir kendisi hakkında ihbarlar yağıyordu. Araştırmalarımızı tamamladık. Bundan böyle Durmuş Yılmaz ve Fakültesindeki faaliyetlerini Uşak kamuoyu da öğrenecek. www.usak.tv haberi sever, Durmuş Yılmaz bizi sever mi, ona garanti veremeyiz!

Olayları anlatalım. Mühendislik Fakültesi Öğretim üyesi G.Ş. Yönetimin sözleşmesine son vererek işten atmak istediği bir kişidir. G.Ş. rektörlük seçiminde Adnan Şişman’a oy vermiştir. Araları son derece iyidir. Adnan Şişman onu Mühendislik Fakültesine dekan yardımcısı, yönetim kurulu üyesi yaptığı gibi, Üniversitenin senato üyesi olmasını sağlamıştır. Sonra her nedense araları açılmış, dekan yardımcılığı görevinden aldırılmış, rektörle de araya kara kediler girmiş rektör ve Mühendislik fakültesi dekanlığı G.Ş. ile kanlı bıçaklı bir hale girmiştir. Mühendislik Fakültesi dekanlığı, sahtecilik konusundaki hocaları çok derin olduğu için olsa gerek, yanlış işlere girişmiş. Amaç ne olursa olsun G.Ş.’yi harcamak hakkında işlemler yaparak görevden atmaktır. Sahtecilik iddiaları şöyle gelişir.

G.Ş.’nin Mühendislik Fakültesinin 17.11.2008 günkü yönetim kuruluna katıldığı iddiasıyla alınan kararlara imzası alınmak istenir. G.Ş. bu toplantıya katılmadığını söyler ve imza vermez. Dekan V.K.C. ve sekreter H.S, katıldığını ve tutanak bulunduğunu ifade eder. G.Ş. tutanağı ister ve alır. Sonra G.Ş. bu toplantının gündeminin ve tarihinin kendisine tebliğ edilmediğini iddia eder. İdare kararlıdır. Geçimsiz ve huysuz olduğu iddiasını dünya aleme ispat etmek ve bu yolla üniversiteden atmak için belge üretmekte sakınca görmezler. Derler ki, 13.11.2008 yılında biz sana tarihi ve gündemi tebliğ ettik sen kabul etmedin. Bu konuda da tutanak var. G.Ş. Bu tutanağı da istemiş ve almış. ANCAAAAAAK. Bu tezgah kurulurken iki şey hesap edilmemiş. Birincisi FELEK, ikincisi www.usak.tv !

13.11.2008 tarihinde G.Ş. fakültede yok. Neden mi? Aynı tarihte Manisa idare Mahkemesi’nde görülen bir davasının duruşmasına gitmiş de ondan. Saat 8.30 da Uşak şehir merkezinden otobüs şirketinin yolcu servisiyle garaja gitmiş ve saat 9’da da buradan otobüsle Manisa’ya hareket etmiş. Yani hiç fakülteye gelmemiş. Bu ne anlama geliyor. Tebliğ ettik almadı diye tutulan tutanakta sahte! Bu tutanağa kimler imza atmış, dekan V.K.C., Fakültesi Sekreteri H.S. ve hizmetli N.P.

Avukat Ümit İnceefe Sahteclik iddialarına karışanları, TCK’nın eylemlerine uyan maddeleri gereği işlem yapılması için Cumhuriyet Savcılığı’na bildirmiş. Savcılık ilk soruşturmanın yapılması için dosyayı Uşak Üniversitesine göndermiş. Üniversite rektörü bu dosyayı soruşturması, pardon kapatması için Durmuş Yılmaz’ı görevlendirmiş!

Durmuş Yılmaz sahte olduğu iddia edilen ilk belge için, şüpheli Dekan V.K.C.’ye sormuş;

G.Ş. 17.11.2008 tarihindeki Yönetim Kuruluna katıldı mı?

 El cevap “katıldı”.

Şüphelilerden A.D.G’e sormuş,

 elcevap katıldı.

 H.S.’ye sormuş;

elcevap katıldı demiş.

 M.F.Ş.’ye sormuş;

 oda demiş ki; KATILMADI. İmzaladığımız tutanak hem usul hem de şekil açısından doğru değildir. Bu tutanak bana imzalatılmış. Tutanağın usuli ve şekli hatası nedeniyle ben bunu GÜNDEM zannederek imzalamışım. İMZAMDAN SORUMLUYUM. YARGILAMA İZNİNİ VEREREK dosyayı yargıya gönderin. Şikayetçi haklı demiş.

İkinci belgede ne olmuş. Yani G.Ş.’nin Manisa’da bulunduğu sırada gıyabında üretildiği iddia edilen sahte evrak. Soruşturmacı Durmuş sormuş;

 Dekan V.K.C. bana sekreter H.Ç. ve hizmetli P.D. öyle dedi imzaladım, demiş.

H.S. bana hizmetli dedi, onaylı izin belgesi de olmadığı için imzaladım, demiş.

Hizmetli N.P. ise ise sabahın ilk saatlerinde gittim evrakı almadığı için imzaladım demiş.

Şikayetçi G.Ş.’nin otobüs bileti delil dosyasında, soruşturmacı Durmuş bu çocuğa, okula gelmesi mümkün olmayan kişiye nasıl tebellüğde bulunabildin, rüyanda mı gördüm oğlum dememiş.

Aşağıda gördüğünüz Ceza Genel Kurulu kararı verilmiş. Akıl alacak gibi değil ama burası Uşak Üniversitesi, yani aklın ve bilimin ışığındaki üniversite! Yapılan işlerde akıl aramamak lazım! Şüphelilerden biri suçluyuz, belge sahtedir, yargılama iznini verip yargıya sevk edin derken, Durmuş Yılmaz, suçsuzsunuz gerek yok demiş!

SAHTECİLİK İDDALARINI KAPATAN DEKAN DURMUŞ YILMAZ, raporunda belgelerin resmi numarası ve belgesi bulunmadığı, tutanakların tanziminin üzerinden dokuz ay geçmesine rağmen bu tutanaklara dayanarak işlem yapılmadığı (bu tutanaklar G.Ş.’ eline verilince işlem olmuyor mu? G.Ş. Evrakta sahtecilik iddiasıyla ortalığı karıştırmasaydı G.Ş.’ye karşı kullanılmayacak mıydı) şikayetçinin mağduriyetine ve zararına sebep olacak bir durum ortaya çıkmadığı (daha nasıl çıkacak!) Evrakta sahtecilik suçunun oluştuğuna dair delillere ulaşılmadığı için, cezai bir işleme (meni muhakeme) gerek bulunmadığına karar vermiş.

Hocam el insaf derler ya! Delililer gözün içine giriyor, delillere ulaşılmadı diyorsunuz. Aklınız mı DURMUŞ, adınız mı şaşırdık doğrusu. Bu ne biçim bir adalet ölçüsüdür.

 DURMUŞ HOCA’ya üç soru sorarak haberimizi bitirecek ve isterse sitemizde kendisine cevap hakkı tanıyacağız.

1) Ceza kurulu kararında “sehven yanlışlıkla imzaladığını beyan etmiştir” gibi bir cümle vardır? Bu cümle size mi aittir. Sehven ne demektir, yanlışlıkla ne demektir. İkisi de aynı anlama gelen bir kelimeyi yan yana koyarak ceza kurulu tutanaklarına sokulması prof payesi taşıyan sizin gibi güzide bir bilim adamına yakışıyor mu? Yoksa durum sehven ve yanlışlıkla mı olmuştur!

 

2) MHP’li olduğunuz söyleniyor. Bir de Devlet Bahçeliyle okul arkadaşı olduğunuzu söylediğiniz ifade ediliyor. Devlet Bahçeli 1948 doğumlu Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu. Siz 1952 doğumlusunuz ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Bölümü 1973 mezunusunuz. Erzurum nire Ankara Nire bir de arada dört yıl var. Okul arkadaşı olmanız mümkün görünmüyor. Ama belki de böyle bir şey söylemediniz. Hakkınızdaki bu rivayetler doğru mudur?

 

3) Bir de fakülte binanızın açılışına teşrif edecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün samimi arkadaşınız olduğunu ve açılışa sizin bizzat talebiniz üzerine geleceğini söylediğiniz rivayet ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanıyla işimiz olursa bize tavassut eder misiniz? Çünkü bu iddia gerçek olabilir. Cumhurbaşkanımız 1950 Kayseri siz de 1952 Develi doğumlusunuz. Oralarda karşılaşma olasılığınız çok yüksek. Yine soralım Sayın Cumhurbaşkanımızla bir yakınlığınız var mı?

 

 

Evet; www.usak tv olarak merakımızı bağışlayınız Durmuş hocamız. Çevremizdeki nüfuzlu kişileri bilelim de öyle yazalım diyoruz. Biz sizi yazmak istemiyoruz. Aklımızı DURDURACAK soruşturmalara imza atınca yazmak zorunda kalıyoruz. Personelinize baskı yapmamanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü çifte standartlar ortaya çıkıyor. Rektörün hemşerisi Şadan Bey’e karşı olan müşfik tutumunuzu diğer memur ve öğretim elemanları da sizden bekliyorlar. Haberiniz olsun HOCAM

 

 

 

 

 

 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.