Hastalık denince dayanamam asla. Bu nedenle bu bayana ne sorunu olduğunu sordum . Oda anlattı Eşinin Kas erime hastalığı olduğunu ve yürümekte bile zorlandığını bir buçuk ve İki buçuk yaşlarında 2 çocuğu olduğunu ve sadece eşinin 3 aydan 3 aya aldığı 800 TL ile geçinmeye çalıştıklarını söyledi.
Seçim zamanı maalesef çok fazla ilgilenemedim. Ama bu hastalığı araştırdığım da tedavisi olmayan bir hastalık olduğunu öğrendim. Yine bu hastalık nedeniyle Uşaklı İşadamı Mehmet Özmercan’ı da yakın zamanda kaybetmiştik. Onun kardeşi Turgut Özmercan’ı aradım ve ondan da bu hastalıkla ve yapılması gerekenlerle ilgili bilgi almaya çalıştım. Ama maalesef bu hastalık pek de iç açıcı değildi. Üstelik Koç ailesinin kızları Suna Kıraç’ın da bu hastalıkla mücadele ettiğini öğrendim.
Sadece hastalık değil aynı zamanda yoksullukla da mücadele eden aileyi Uşak’a davet ederek elimizden ne geldiğine bir bakalım dedim. Önce Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Yalçın ATLI’yı arayarak durumu anlattım. Yalçın Bey yakından ilgilenerek hastaya hastanede neler yapılabileceğiyle ilgilendi. Ve 10 gün hastaneye yatırılmasına ve fizik tedavi uygulanmasına karar verildi.
Eşe bakım parası alınıp alınamayacağını araştırdığımızda yatılı hasta olmadığı için bununda mümkün olmadığı görüldü. Çocuklara bakım parası yada destek olabilir mi diyerek Aile ve Sosyal Politikalar İl müdürlüğünün yolunu tuttuk. Biz yukarıda müdür bey ile görüşürken aileyi de çocuk yardımı başvurusu için alt kata gönderdik. Müracatta ki beyefendi aileye çocuklara bakamıyorsanız biz alır gelir bakarız cevabını verince aile bir kez daha yıkılmış.
İl Müdür yardımcısı Göksel bey aile ile yakından ilgilenerek başvuru dilekçesini aldı.
Şimdi anlamadığım bir şey var eşler boşanmış olsa devlet bu küçük çocuklar 450 şer TL aylık yardımda bulunacak Ancak eşler ayrılmadığı için olamayacağı söyleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Valilere Kaymakamlara kapısını çalmadığınız fakir kapısı hasta kapısı kalmayacak diyor ama maalesef nafile. Cumhurbaşkanı en az 3 çocuk yapın diyor ama biz iki çocuğa sahip bile çıkamıyoruz.
Üstelik babaları hasta olan ve günden güne eriyen çocuklara yeteri kadar yardım eli uzatamayacak kadar bir aciziyet mi söz konusu acaba.
Ha bu arada Sosyal yardımlaşma ve dayanışma Vakfı 3 ayda bir 70 TL çocuklara yardımca bulunuyormuş onu da öğrendik. Ayrıca kömür yardımında da bulunulmuş bu konuda haklarını yememek lazım.
Durumu yerinde göreyim diyerek Eşmenin yokunu tuttum ve ailenin evine yarım saatlik misafir oldum. Eşi bize kahve yaparken genç adamın söylediği sözler karşısında ağlamamak için kendimi zor tuttum. Genç adam “Abi bana belediyede yapabileceğim örneğin bekçilik gibi bir iş verseler sigortalı çalışsam en azından ben ölünce çocuklarım mağdur olmasa” sözleri yüreğimi burktu.
Aslında bu yazıyı yazıp yazmamakta tereddüte düştüm. Ama kendimi yazmak zorunda hissettim.
Şimdi Biz görevimizi yaptık şimdi top Valimiz Sayın Ahmet OKUR, Eşme Kaymakamı Ozan Gazel ve Eşme Belediye Başkanı Mustafa Çetin’de.
yazık 8 Yıl Önce
Suriyeli olsaydı, tüm hizmetler ayaklarına serilirdi. maalesef bu ülkede Türk olmak pek bir önem arz etmiyor.