Uşak TV

Fizyoterapistlerden YÖK’e Tepki

Güncel

Fizyoterapistlerden YÖK’e Tepki

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Samsun İl Temsilciliği, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) sınavsız lisan tamamlama uzaktan eğitim sistemiyle mesleklerinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasında, Türkiye Fizyoterapistler Derneği Samsun İl Temsilciliği adına basın açıklamasını okuyan Uzm. Fzt. Çiğdem Hacer Arslan, "Son günlerde YÖK’ün açtığı sınavsız lisans tamamlama ve uzaktan eğitimle fizyoterapist olma yolu kolaylıkla açılmaya çalışılmaktadır. Hatta sizlerin de bildiğiniz gibi; yakın tarihte YÖK tarafından açıklanan bu sınavsız lisans tamamlama eğitimi listesinde fizyoterapi, diyetisyenlik, konuşma bozuklukları ve odyoloji ve ergoterapi bölümleri de bulunmaktadır. YÖK’ün bu kararı ile bu bölümlerde okuyan 2 yıllık ön lisans mezunları, 4 yıllık lisans bölümlerine sınavsız olarak alınmışlardır. Bu yararlı değil aksine zarar veren bir uygulamadır. Bu durum bir grup çevrelere rant sağlayacak olsa da yüksek kapasite gerektiren ve pratik eğitimle kazanılan tecrübeye dönük bu meslek grubunun geleceğini tehlikeye atmaktan ileri gitmemektedir. Bu şekilde yetiştirilen fizyoterapistler klinik ve pratik çalışmalardan uzak kalacak ve bir hastaya dokunmadan, gerekli anatomi, nöroloji, mesleki dersleri bilmeden fizyoterapist olacaktır. Hatta bazı lisan bölümlerine ilgili ilgisiz tüm ön lisans programlarından sınavsız olarak açık öğretim fakültelerine 10 bin kişi alınmıştır. Bu durum sağlık mesleklerinde eğitim kalitesini düşüreceği gibi, haksız bir uygulamanın gündeme gelmesine neden olmuştur. Diğer taraftan, derslerinin çok büyük bir kısmı pratik uygulamalardan oluşan bu bölümlerde uygulama eğitimi nerede, ne zaman ve kimler tarafından verilecek. Bu uygulamaların Sağlık Bakanlığı hastanelerinde verileceği söyleniyor ancak, bu alaylı bir iş değildir. Bu öğrencilerimizin süper vizyonu hastanelerde memur olarak çalışan meslektaşlarımıza mı bırakılacak. ’YÖK bu uygulamanın akademik boyutunu düşündü mü?’ diye sormak istiyoruz" dedi.
"HALKIMIZIN SAĞLIĞI BU KADAR MI DEĞERSİZ"
Fizyoterapistliğin tecrübeye dönük bir meslek olduğunu belirten Arslan, "Yüksek akademik kapasite gerektiren ve pratik eğitimle kazanılan tecrübeye dönük bu meslek gruplarının geleceğini tehlikeye atmaktan ileriye gitmemektedir. Bugün varını yoğunu ortaya koyarak çocuklarını fen liselerinde, Anadolu liselerinde okutan aileler ve bu okullarda okuyarak çok yüksek puanlar alıp herhangi bir yükseköğrenim programına kaydolan öğrencinin hakkı nasıl ödenecek? Artan fakültelerle birlikte, mezun olacak meslektaşlarımızın hakkını kim verecek? İstihdam olanakları nasıl arttırılacak? Bununla ilgili bir plan var mıdır? Bu hem fizyoterapistlik mesleğine bir hakaret hem de fizyoterapiye ihtiyaç duyan vatandaşa yapılacak bir sağlık suçudur. Bunun için de bilinçli ve duyarlı tüm vatandaşlarımızın fizyoterapistlere destekte bulunmalarını, sağlıklarını emin ellere emanet etmelerini istiyoruz. Diğer taraftan çalakalem alacakları eğitimlerle, hastalara nasıl sağlık hizmeti götürecek bu insanlar. Halkımızın sağlığı bu kadar mı değersiz ve hiçe sayılıyor?" diye konuştu.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.