Uşak Mimarlar Odası tarafından düzenlenen ‘Kentli Olmak’ konulu panele katılan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Uşak’a belediyecilik dersi verdi.
Atatürk Kültür Merkezi’nde Mimarlar Odası tarafından düzenlenen ‘Kentli Olmak’ konulu paneli Mimarlar Odası Uşak Şube Başkanı Fuat Yılmaz yönetti. Panele Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal konuşmacı olarak katıldı.
Uşak Mimarlar Odası Temsilcisi Avni Özgencil yaptığı açılış konuşmasında Uşak’ın daha yaşanabilir bir kent olarak yaratılması gerektiğini ifade ederek, “Uşak Sanayi Ticaret ve Tarım sektörlerinde bazı aksaklıklarına rağmen hızla gelişen orta ölçekli bir kenttir. Bu kentte yaşayan bizler çocuklarımıza daha yaşanabilir bir kent bırakmak zorundayız. Bunun içinde sorunları baştan görüp çözmeye çalışmalıyız. Kentin mimarı yapısının daha iyi hale getirebilmek için her türlü birikim desteğini yerel yönetimlere vermeye hazırız” dedi.
KENT KÜLTÜRÜNÜ YAKALAYAMADIK
Uşak Belediye Başkanı Eli Erdoğan, Uşak’ın henüz tam olarak kent kültürünü yakalayamadığı söyledi. Uşak’ın İç Ege’de sıkışmış bir şehir olduğunu belirten Başkan Erdoğan, “Uşak kent kültürünü geç elde eden hatta tam olarak elde edememiş bir şehir. Sosyal patlama başlamamış. 1953 yılında yapılan ilk imar planına 1989’a kadar yeni planlar eklenmemiş. İmar afları gelmesi ciddi sıkıntılar doğurmuş bu sıkıntıları hala yaşamaktayız. Ayda 600 konut iskan alıyor. Bu da göçün ne kadar önemli düzeyde olduğunu göstermekte” dedi.
Kent nüfusunun göçlerden dolayı yüzde 70’lere çıktığını aktaran Erdoğan, “Kırsal nüfus yüzde 30’ların altında iken 2000’li yılların ilk çeyreğini bitirdiğimiz dönemde değişimler başladı. İnsanımız da göç etme isteği var yurt dışı zorlaşınca iller arası göçler başladı. Göçlerin nedenlerini araştırmak gerekiyor. Sadece ekonomik nedenler mi. Toplumsal baskıların az olduğu kentlere göçler artmıştır. Avrupa’nın çok kentine baktığınızda nüfusların 200 yıl önce neyse şimdide de o düzeyde olduğunu görürüz. Ülkemizde çok ciddi göç vardır. Göçler altyapı sıkıntısı. İmar sıkıntısını doğurmuştur. Bundan sonra ülke planlamasına göre köylerdeki yapılanmaların gözden geçirerek altyapısını tamamlaması gerekmektedir. Bu sorunu çözersek ters göç başlayacaktır. En önemli sorunlarımızdan biride kaçak yapıdır. Belediye artık vatandaşın arkasında değil paraleline gelmiştir. Denge içersine gelmektedir. Kentsel dönüşümleri sürecine girmiş bulunmaktayız. Eskişehir belediyesi çok iyi mesafe gerçekleştirmiş. Model belediye haline gelmiş” diye konuştu.
MEVLİTHANLARA DÖNDÜM
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen şehircilik konusunda bütün illerden konferanslara katıldığını belirterek kendisini mevlithanlara benzetti.
Eskişehir’i yeniden yarattıktan sonra birçok işi bir arada yapmak zorunda kaldığını ifade eden Büyükerşen, “Konferanslara gidiyorum. Uşak beni için öneli illerden bir tanesi istikbali olan bir il. İlgi göstermemezlik yapamazdım. Eskişehir’i sadece belediyecilik olarak görmemeliyiz. İnsanların gelişmesi önemli. Belediye Başkanlığı’na içimde büyük bir korku ile başladım. 1999 Ağustos’un da yaşanan depremin ardından birçok iş çıktı. Eskişehir büyük bir kasabaydı. İhmal edilen bir şehir olduğundan herkes kötümserdi. Teşvik bile verilmemişti. Depremde bile kendi iktidar partimden bile destek alamadım. Ciddi zarar oluşmuştu. Sokaklar araçlar ve trafik sıkışıklığından Bombay gibiydi. Şehrin sorunlarını halletmek için 300 kişilik grup oluşturduk. 3 ay boyunca ortak akıl topladık. Fizibilite projeler yaptık. Hangi kapıyı çaldıysak kredi bulamadık. Kriz olduğundan dolayı kredi limitesi hiçbir yerde yoktu” dedi.
KREDİ İLE ŞEHİR YARATTIM
Lüksenburg’dan şehri yeniden yaratmak için hazırladığı 500 milyon dolarlık projeyi göndererek kredi talebinde bulunduğunu belirten Büyükerşen şunları söyledi:
“O dönemde Ecevit hükümeti vardı. Makamlarına çıkarak acil yardım talebinde bulundum ancak eli boş döndüm. Ne yapacağım diye kara kara düşünürken Lüksenburg’tan projelerimin kabul edildiği haberini alınca içim rahatladı. Yaptığım görüşmeler sonrasında yetkililer 250 milyon doları, 20 yıl vadeli 5 yıl ödemesiz olan vereceklerini söyledi. Krediyi alır almaz Eskişehir’i öncelik Porsuk çayı ıslahı olmak üzere alt yapı çalışmalarını başlattım. Bu gün geldiğimiz noktada şehrimize turistik turlar düzenlemekte. Büyük bir kasabayı büyük bir şehir haline getirdik.”
ÜNİVERSİTELERİN BÜTÇESİ BİZDEN FAZLA
Eskişehir Büyükşehir Belediye bütçesinin ilde bulunan iki üniversiteden daha az olduğunu sözlerine ekleyen Büyükerşen, “Şehrimizde bulunan Anadolu Üniversitesinin bütçesi belediyeden 8,5 kat, Osmangazi Üniversitesi’nin ise 6,5 kat daha fazladır. Biri 20 bin öğrenci, diğeri ise 18 bin öğrenci kapasitelidir. Belediyemiz bütçemiz bazen işçi ücretlerini bile zor öder. Vatandaşta bazen her türlü hizmeti ister ancak karşılığını ödemek istemez. Bir dahaki seçimlere görüşürüz. Belediye Başkanlığı yapmak zor ancak ben bu işi seviyorum. Umarım yaptığımız konuşma Uşak için faydalı olmuştur” dedi.