Uşak TV

ADD UŞAK ŞUBE BAŞKANI ERCAN UZUN ŞEHİTLERİMİZİN SORUMLUSU SİYASAL İKTİDARDIR DEDİ

Güncel

ADD UŞAK ŞUBE BAŞKANI ERCAN UZUN ŞEHİTLERİMİZİN SORUMLUSU SİYASAL İKTİDARDIR DEDİ

ŞEHİTLERİMİZİN SORUMLUSU SİYASAL İKTİDARDIR

19 Haziran Cumartesi günü Hakkari Şemdinli kırsalında hain, eli kanlı teröristlerin saldırıları sonucunda 11 yurtsever vatan evladı, bu ulusun geleceği fidanlarımız kahpece katledilip, şehit edilmişlerdir. 15 askerimiz de yaralanmışlardır. Dün sabah da İstanbul Halkalı’daki bombalı eylemde, 1’i çocuk olmak üzere 4 şehit daha verilmesini üzüntüyle ve içimiz yanarak öğrendik.

Yapılan bu ve benzeri saldırılar, Ulusun bağrından çıkan Türk Ordusunun kişiliğinde, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelmiştir.

Gerek daha önceki, gerekse hergün gelen Şehitlerimizin sorumlusu doğrudan doğruya siyasal iktidardır.

Kan, kin ve emperyalizmden beslenen terör örgütünün, eylem yapamayacak duruma getirilmesinin ardından, şehitlere “kelle”, 30 bin kişinin ölümünden sorumlu katil başına “sayın” diyen anlayışın, 2002 Yılında iktidara gelmesiyle, BOP eşbaşkanlığı da üstlenerek yürütülen, açılım safsatasının ülkeyi nereye götürdüğü bir kez daha görülmüştür.

Türkiye’de, bugün gelinen noktada geri dönülemeyecek biçimde, etnik ayrıştırma, ulusu ve ülkeyi parçalama tohumları ekilmiş, iç çatışma ortamı ve kargaşa yaratılarak ülke yangın yerine döndürülmüştür.

Ülke kan ağlıyor.Analar ağladıkça, adeta dalga geçer gibi, açılıma devam dediler.Teröristleri şımarttılar.Yavrular şehit oldu.Balkonda taze gelinler vuruldu.Umurları olmadı.Onlar hainlerle değil, aydınlarla ve muhaliflerle uğraştılar.Ülkede muhalefeti susturmak için olmadık yöntemler uyguladılar.Hukuk oyuncak oldu.İnsanlar adliye koridorlarında, mahkeme salonlarında küçük düşürüldü, oyuncak edildi.Ana kuzuları artık toplu olarak şehit ediliyor.Her yerde karmaşa, her yerde zulüm, her yerde acı.Adına, utanmadan demokratikleşme diye diye ülkeyi toplama kampına çevirdiler.

AKP iktidarının hesapsız kitapsız sadece oy kaygısıyla ortaya koyduğu açılım-saçılım projeleri , teröristleri cesaretlendirmiştir.Bügün PKK ‘nın kalkışması tamamen AKP’nin açılım politikasının sonucudur.Evet bu açılım masalı gündeme getirilmemiş olsaydı, beklentiler yaratılmaz ve tükenişe geçen örgüt silkinmezdi. Bunun en çarpıcı örneğini de Habur’da teröristlere karşı gösterilen tavır oluşturmaktadır. Mahkeme onların ayağına götürülmüş, bu teröristler “pişman değiliz” demelerine karşın pişmanlık yasasından yararlandırılarak serbest bırakılmışlardır. Teröristleri cesaretlendirip azdıran bu açılım saçmalığı, şehitlerimize de, şehit ailelerine de, ulusumuza da bir hakarettir. Elbette günü geldiğinde halkımız bunun hesabını AKP’den soracaktır. AKP’nin ve başbakan R.Tayyip ERDOĞAN’ın son zamanlarda izlediği dış politika ve tutarsız yaklaşımlar, Filistin’le ilgili olarak Gazze’ye ve Hamas’a gösterilen ilginin kendi ülkemize, şehitlerimize gösterilmemesi, hamasi söylevlerle olayların geçiştirilmesi, teröristlerle mücadelenin sadece askerlere ve emniyet güçlerine havale edilmesi , yaşadığımız bu kanlı terör olaylarının böylesine vahim bir sonuca ulaşmasına neden olmuştur. Elbette Türk ulusu, Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti, mazlum ulusların yanında olacaktır; ancak öncelikle saldırıya uğrayan kendi vatan topraklarına ve askerlerine sahip çıkmak zorundadır.
İsrail için meydan organizasyonları yapan o sözde İslamcı örgütler, bir kez PKK alçaklığı için neden aynı şeyi yapmazlar.Çünkü, Hamas güya Allah yolunun mücahidi, Mehmetçik ise sözde kafir devletin askeri öyle mi?Gazze için yardımlar toplayıp Filistin’e koşanlar, bir kez olsun bu vatan için PKK kurşunu ile toprağa düşenlerin geride bıraktıklarına böyle bir kampanyayı hiç düzenlediler mi?Ne yani Filistinliler muhtaç da yetimlerimiz muhtaç değil mi?
Bizi yönetenler Ankara’da yıllardır yan gelip yatarken,
dizlerinin üstüne çökmüşörgütün, yeniden ayağa kalkmasına göz yummanın neticesidir bu...

Kahramanlarımıza vatan haini muamelesi yapıp, içeri tıkarken, "güzel
şeyler oluyor" deyip, teröriste havai fişek fırlatmanın, şımartmanın
neticesidir.

FİLİSTİN için yırtındınız da...Şimdi niçin ortalıkta yoksunuz?..
Niçin sesiniz çıkmıyor?..
Niçin televizyonları çağırıp iki parmağınızı birden sallamıyorsunuz?.. Niçin dünyayı ayağa kaldırmıyorsunuz?..
Nerdesiniz?..

Onlar; yurt topraklarını beklerken, Türkiye rahat uyusun diye, o gece karanlığında vatanları için canlarını verdiler...

İyi ama niçin o yeşil bayraklı kalabalıklar Kızılay’a-Taksim’e çıkıp bağırmıyorlar?..Niçin yurdun dört bir yanında aynı anda mitingler başlamıyor?..
Niçin dinci yazarlar
megafonları alıp tepinmiyorlar?..Niçin toplu gıyabi namazlar kılınmıyor?..
Niçin sesi çıkmıyor molların?..

Niçin “Dünyayı başlarına yıkarız” diye parmağını dört bir yana sallamıyor ve acele hastanelere koşmuyor Başbakan?..Bülent Arınç niçin televizyona çıkıp ağlamıyor?..

O iktidar milletvekilleri niçin gözlerini sile sile koşup birer çılgına dönmüyorlar?..
Niçin acil kriz toplantıları yapılmıyor?..

Çünkü halkı aldattılar.Açılım dediler, yalan söylediler.Demokrasi geliyor dediler, yalan söylediler.Analar ağlamayacak dediler, yalan söylediler.Gözümüzün içine baka baka bu yalanları söylediler.Arkalarında kan gölüne çevrilmiş bir ülke bıraktılar.

Hükümet daha kapsamlı ve daha kararlı önlemleri bir an önce almalıdır. Muhalefetle de işbirliği yapılarak birlik ve bütünlük içinde terörü bertaraf etmenin yolları mutlaka aranıp bulunmalıdır. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden Kuzey Irak ve Kandil’deki terör yuvaları dağıtılmalıdır. Siyaseten de bölgenin yöneticileri ve Irak yöneticileri ciddi olarak uyarılmalıdır. Aksi takdirde ulus olarak şehit cenazesi uğurlamaktan, gözyaşı döküp hayıflanmaktan başka herhangi bir şey yapamaz hale geleceğiz. Bu yaşananlar, bir iç savaşın gerçekleştirilmesi için uygulanan sinsi planın habercisidir. Ulusal birlik ve bütünlüğümüz, üniter devlet yapımız çok ciddi bir tehdit altındadır.
Emperyalistlere, işbirlikçilere ve etnik kökende siyaset yapan bölücülere sesleniyoruz; Verilecek toprağımız, Terk edilecek ilimiz, Çizilecek sınırımız, Bölünecek devletimiz. Paylaşılacak vatanımız, Vazgeçilecek insanımız, İndirilecek bayrağımız, Gidilecek yurdumuz yoktur, kökenimiz ne olursa olsun bizler bu topraklarda birer aileyiz, kıyamete kadar da beraberiz.Dost düşman bunu böyle bile…

Değerli dostlar, hükümeti bir an önce daha duyarlı ve daha tutarlı olmaya, gerekli her türlü önlemi almaya davet ediyoruz. Kanlı terör örgütünü bir kez daha şiddetle ve lanetle kınıyoruz. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyoruz. Şehit ailelerinin ve ulusumuzun başı sağ olsun.

Ercan UZUN

ADD UŞAK ŞUBE BAŞKANI

 

Not: 23 Haziran Çarşamba günü saat :18.00 ‘de Belediye önünde toplanılıp Tiritoğlu parkına kadar yürünüp ardından basın açıklaması yapılacaktır. Basın açıklaması ADD Uşak Şubesi öncülüğünde, Şehit ve gaziler Derneği, Türk-İş, KESK, Eğitim-İş, BARO, CHP, İP destek verecektir. 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.