Uşak TV

EŞME YİBO MÜDÜRÜNE SORUŞTURMA İZNİ YOK

Eğitim

EŞME YİBO MÜDÜRÜNE SORUŞTURMA İZNİ YOK

Uşak’ın Eşme ilçesindeki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun (YİBO) foseptik çukurunda 27 gün önce ölüsü bulunan 10 yaşındaki Umut Balık’ın babası Ercan Balık, oğlunun ölümünde ihmali bulunan okul müdürüne Kaymakamlık tarafından soruşturma izni verilememesine isyan etti. Ercan Balık, “Nasıl olur da bir kaymakam olayda birinci derecede sorumlu okul müdürüne sorumluluğu yoktur diyerek soruşturma izni vermez. Bu karar beni derinden yaraladı ve beni tamamen yıktı. Buradan yetkililere sesleniyorum, oğlumun ölümünden sorumlu herkes yargılansın” dedi.

 

Beni dinleselerdi çocuğum üç günde bulunacaktı diyen Balık, “Oğlum kaybolduğunda savcıya, emniyete, jandarmaya okula ve her yere oğlum bu okulun içinde dedim ama kimseye dinletemedim. Oğlumla birlikte gece 5 çocuk, nevruz için yakılan ateşi yeniden yakıyor. Foseptiğin yanından ot koparıp ateşe atıyor. Ondan sonra da çocuğum kayboldu. Ateş söndürülmüş olsaydı, foseptik kapağı kapalı olsaydı benim çocuğumun başına bunlar gelmeyecekti. Bu olayların ve okulun birinci derecede sorumlusu okul müdürüdür. Müdür bu işten sorumludur. Müdürün yargılanması için Kaymakam Selami Kaya nasıl oluyor da izin vermiyor anlamış değilim” diye konuştu.

 

OKUL MÜDÜRÜ ŞİMDİLİK SIYRILDI, İKİ ÖĞRETMENE YARGI YOLU GÖRÜNDÜ

Eşme Kaymakamlığı’nın 12 Nisan 2010’da görevi ihmalle ilgili yaptığı soruşturma kapsamında Kaymakam Selami Kaya imzalı verilen kararda, yapılan ön inceleme sonrasında YİBO Müdürü Mustafa Aydın hakkında soruşturma izni verilmemesine, öğretmenler Cihan Karadağ ve Şenol Türkölmez hakkında soruşturma izni verilmesine karar verildi. Görevi ihmal konulu önincelemede güvenlik kameralarına yer verilirken, Umut Balık’ın ölümüne sebep olan foseptik çukuruna hiç değinilmedi.

Soruşturmayı yürüterek ardından Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü emrine sürgün edilen İlçe Milli Eğitim Müdürü Şükrü Şentürk’ün hazırladığı öninceleme raporunda şunlar yer aldı:

“İlçemiz YİBO okulunda 22 Mart 2010 tarihinde okul öğrencisi Umut Balık’ın kaybolması olayında Okul Müdürü Mustafa Aydın’ın gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği, olay tarihinde okul güvenlik kamerasının çalışmadığı ve okul müdürü olarak güvenlik kamerasının çalışmasından sorumlu olduğu ve görevini yerine getirmediği, aynı okulda öğretmen olarak görev yapan ve olay tarihinde nöbetçi olan Şenol Türkölmez ve Cihan Karadağ’ın öğrencilerin bulunduğu koğuşlarda yoklama yapmadıkları, öğrencilerin yatakhanede bulunmalarını sağlamadıkları, buna ilişkin kontrol ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmediklerinden dolayı görevlerini ihmal ettikleri hususunda öninceleme yapılmıştır.”

 

MÜDÜR YETERLİ ÇALIŞMALARI YAPMIŞ!

Öninceleme raporunda verilen kararda, “Eşme YİBO Müdürü Mustafa Aydın, okul müdürü olarak okula güvenlik kamerası için yeterli çalışmaları yaptığı, yönetmelikler gereği ödeneği bulunmayan ancak güvenlik açısından ihtiyaç olan güvenlik kamerasının çalışması için gayreti gösterdiği fakat olay günü kameraların arızalandığı, jeneratör sayısını artırarak aydınlatma sağladığı, zaman zaman okula giderek nöbetçi öğretmenleri denetlediği ve gerekli uyarıları yaptığı ve görevinde ihmal bulunmadığı belirtildi. Nöbetçi öğretmenler Cihan Karadağ ve Şenol Türkölmez’in ise olay günü akşam yat yoklamasını kendilerinin yapmadığı, öğrencilerin yatakhanede bulunmalarını sağlamadıkları, kontrol ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ihmalkar davrandıkları gerekçesi haklarında yapılacak işlemlerin hukuki sürece tabi olması gerektiğine kanaat getirildi.

OĞLUMUN ÖLÜMÜNDE ŞAİBELİ İŞLER VAR

Oğlunu toprağa verdiği günden bu yana acılarının devam ettiğini ifade eden Ercan Balık, “Eşme YİBO Müdürü Mustafa Aydın hakkında Kaymakam Selami Kaya, soruşturmaya izin vermezken, öğretmenler Cihan Karadağ ve Şenol Türkölmez hakkında soruşturma izni veriyor. Devletin okulunda baş sorumlu müdürdür ve bu devlet müdür hakkında soruşturma izni vermiyor. Oğlumun ölümünde halen daha şaibeli işler dönüyor. Kaymakamlığın verdiği karardan dolayı ben oğlumun acısını yeniden yaşadım. Nasıl olur da bir kaymakam olayda birinci derecede sorumlu müdüre sorumluluğu yoktur diyerek soruşturma izni vermez. Buradan yetkililere çağrı sesleniyorum; oğlumun ölümünden sorumlu herkes yargılansın. Eğer müdür burada suçsuzsa soruşturma izni verilsin ve kararı yüce yargı versin. Müdür suçsuzsa aklansın. Ben halen daha yavrumun acısını yaşıyorum. Ben bir gariban köylüyüm. Çocuğumun ölümünün arkasında gizli kapaklı bir şey kalmaması için sonuna kadar mücadele edeceğim. İnsan Hakları ve Avrupa İnsan Hakları olmak üzere sonuna kadar elimden geleni yapacağım” dedi.

FOSEPTİK KAPAĞI 3 YILDIR AÇIK

Acılı baba Ercan Balık, oğlunun ölümünün ardından okulda birçok değişiklik olduğunu kaydederek şunları söyledi:

“Umudumun ölümünden sonra okulda foseptik çukurları kapandı, 4 güvenlik görevlisi verildi. Yatılı okul dört dörtlük hale geldi. Devlet büyüklerine ve okulda ki sorumlu insanlara sormak lazım ki bunların yapılması için benim gibi bir gariban kişinin çocuğunun ölmesi mi gerekiyordu. Yazık günah, bir çocuk 10 yaşına kolaylıklarla gelmiyor. Benim vicdanım elvermiyor. Benim çocuğumun ölmesi mi gerekiyordu. Neden okulda önlem alınmadı. Foseptik kapağı neden mutfağa koku gidiyor diye 3 yıldır açık bırakıldı. Nevruz Kutlaması’nda kaymakam, milli eğitim müdürü, ilçe emniyet müdürü ve diğer müdürler çocuğumun öldüğü çukurun 5 metre yanında halay çekti gülüp oynarken, foseptik kapağının olmayışı neden dikkatlerini çekmedi? Ben halay çeken yetkilileri gördükçe canım yanıyor. Benim içim almıyor bunların içi rahatmı soruyorum. Yazıklar olsun.”

NEDEN MÜDÜR KOLLANIYOR

Biz devleti arkamızda biliyorduk, demekki değilmiş diyen Balık, “Benim çocuğumun ölümümdeki sır perdesini hala açıklayan yok. Neden müdür kollanıyor, neden yargılanmasına izin verilmiyor. Türkiye’de yargı diye bir şey var. Suçlular cezasını çeksin. Kaymakam müdürün yargılanmasına neden izin vermiyor, ne bildiği var. Bunu çıkıp açıklasın. Ben bunu bundan dolayı böyle yaptım desin. Ben buradan devlet büyüklerinin bu olaya el atmalarını bekliyorum. Devletin yatılı bölge okulları medya ve televizyonlarda görüyoruz. Siirt’te de aynı olaylar yaşanıyor. Başka diğer okullarda da yaşanıyor. Yazıktır günahtır analar babalar evlatlarını bu yaşlara getirinceye kadar neler çekiyor. Olayın çözüme kavuşması için Adli Tıp Kurumu’nun göndereceği kesin ölüm raporunu bekliyoruz” diye konuştu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.