Belediye Medyası usakhaber yine karanlık işlerin peşinde. Bu 16 Mart 2018 Cuma günü 2018 Cuma günü, FETÖ'CÜ ESKİ UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ SAİT ÇELİK'İN CEZASI KESİNLEŞTİ! başlığıyla bir haber yayınlandı. Bu haberde yazarımız BALTAOĞLU, usak tv sahibi Kazım Şen, Gazeteci Hakan KORUK yalan iftiralar eşliğinde fetöcü ilan edildi. Fakat haberin yayınlanmasıyla yapılan hata farkedilip geri çekilmesi bir oldu. Fakat haber içeriği devlet ve ilgili kurumlar tarafından çoktan kopyalanmıştı.
Haberde rektör Çelik’in fetöcü olduğu ilan ediliyor cezası kesinleşti şeklinde yalan haber veriliyor. Rektörün Pensilvanya gezisi örgüt üyeliğinin delili olarak sunuluyor, Halit ERYILMAZ’a bir görüşmesinde "Fetullah Gülen hoca efendiyi ziyaret ettiğimde umrede aldığım hazzı aldım" yönündeki sözlerinin iddianamede yer aldığı belirtiyor.
Bu haberin doğrusu ise FETÖ itirafçısı Halit Eryılmaz’ın bu sözü Erkan KARADEMİR’den duyduğudur. İddianamede aynen şöyle geçmektedir: muayenehanesinde bulundukları bir gün Erkan KARADEMİR'in, bu gezi nedeniyle Sait ÇELİK'in kendisine "ben Fetullah GÜLEN hoca efendiyi ziyaret ettiğimde umrede aldığım hazzı aldım" diye beyanda bulunduğunu söyledi" şeklinde beyanda bulunduğu,..
Bu arada üst düzey FETÖ’cü olan ve organize sanayide iş adamlarında sorumlu olan Erkan KARADEMİR’in başka bir isimle Afyonkarahisar da faaliyet gösterdiği, Aralık 2017 de Kardeşi Murat Karademir’in kimliğiyle Afyonda yakalanıp tutuklandığını da belirtelim.
Algıya yönelik haber yapan usakhaber rektörün “şehir dışındaki bazı örgüt toplantılarına katıldığını ancak FETÖ/PDY üyesi olmadığını ileri sürmüştü diyerek haber vermiyor yaratmak istediği algıya hizmet ediyor. Zira rektör hiçbir örgüt toplantısına katıldığını söylemiyor. Rektörün ve avukatının da ifadelerine göre müvekkil boynundaki kireçlenme sebebiyle zaman zaman ailesi ve çocuklarıyla birlikte termal otellere gidiyor. Bu nedenle rektörün birçok termal otelde kaydı varmış. 19 /21 Nisan 2013 tarihleri arasında Korel otele çocuklarıyla birlikte gitmiş kendi parasıyla hafta sonu tatil yapmış. O hafta sonu o günkü adıyla cemaattin de toplantısı varmış. Savcılık 17/25 Aralık öncesi Nisan 2013 bu toplantıya katıldığı iddiasıyla, rektörü örgüt üyesi diye değerlenmiş. Avukatı diyor ki; “Müvekkil örgütün 17/25 Aralık öncesi Afyon’da böyle birkaç toplantı yaptığını mahkemede öğrenmiştir. Müvekkil burada örgüt üyesi olarak bulunmuş ve örgüt toplantısına katılmış olsa bu durumun devamlılık arz etmesi gerekirdi”
Şayet savcılık bu toplantının kim tarafından finanse edildiğini, misafirlerin paralarını kimin ödediğini ortaya koyup, cemaat/Fetö’nün rektörün otel ücretini ödediğini tespit edip, buna dayanarak örgüt üyesidir diye bir iddiada bulunsaydı haklı olabilirdi! Savcılığın böyle bir iddiası yok. Rektör kendi paramla ailemle tatile gittim diyor. Yine Uşakta her Perşembe bir otelde verilen işadamları yemeğine iki üç kez davet üzerine katıldığını söylüyor. Bu tarihinde 17/25 Aralık 2013’ten çok önceleri olduğunu söylüyor. Usakhaber rektörün örgüt toplantılarına katıldığını ifade ettiğini söyleyerek algı yaratmak için haber yapmaya devam ediyor.
Yine bu haberde, Kazım Şen’in ve Hakan Koruk’un haber sitelerinde Ali Galip BALTAOĞLU ile beraber rektörün mahkemesinde tanıklık yapanlara itibar suikastçılığına soyunulduğu iddia ediliyor. Bazı makalelerden alıntılar yapılıyor bir çok yalan ve yanlış çıkarımlar, çarpıtmalar araya serpiştiriliyor. Örneğin “Eski Rektör Sait Çelik'in Uşak Üniversitesine personel olarak yerleştirdiği belirlenebilen 70 kadar isim ya ihraç olmuş ya mahkemesi görülüyor ya da tutuklanmıştı” deniliyor. Bu konunun gerçeğini haber yapacağız. Ve yalanları tek tek deşifre edeceğiz. Bu 70 kişiyi üniversiteye kim ne zaman almış belgeleriyle ve iddianameye dayanarak yazacağız. Bu algı yaratma çabası neden? Kime ne faydası var?
Örneğin, yazarımızın daha önceki makalelerinden yapılan alıntılarla haberin bir kısmı şöyle: “Birçok alınacak adamın araştırmasını ben yapmıştım. Rektör, FETÖ’cü-cemaatçi raporu verdiğim hiç kimseyi üniversiteye almamıştı. Rektör Sait Çelik hakkında topladığın bütün iftiracı ve itirafçı ifadeleri sahtedir, hükümsüzdür!”Yaptığınız soruşturmayı çöpe atın" diyerek Sait Çelik ile birlikte organizasyon kurduğunu kendi yazılarından duyurmuştu. Sait Çelik önderliğinde kurulan bu organizasyonun geride kalan ayakları Ali Galip Baltaoğlu, taşeron tetikçileri Kazım Şen, Hakan Koruk ve Mesut Keskin…”
Ne güzel habercilik değil mi?
Haberde yazarımızın Sait ÇELİK’le birlikte organizasyon kurduğu iddia ediliyor. Ali Galip BALTAOĞLU, Kazım ŞEN, Hakan KORUK ve Mesut KESKİN’inde bu organizasyonun- aynen Hasan Rıza İLBEYLİ/Sezayi DAŞDEMİR’in de iddia ettiği üzere,- dışarıda kalan üyeleri olduğumuz yazılıyor!
Ne yani, bu haber üzerine dışarıda kalanları da savcılar içeri mi alacak? Bu kumpasın haber diye servis edilip geri çekildiği tarihte, 16 mart 2018’de İlbeyli denen zatın aşağıdaki twetinin tesadüfi olmadığını biliyoruz. İşte kumpaslar tam da böyle kuruluyor. Haksız mıyız sayın savcılarımız.
Öncelikle şunu usaktv olarak şunu söyleyelim. Biz habercilik yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz. Doğruları yazmaya devam edeceğiz. Yazarımız Ali Galip BALTAOĞLU’da kendi doğrularını yazıyor. Yazmaya devam edecek. Varsa bir yanlış basın savcıları bizim ve yazarımız hakkında gereğini yapsınlar. Ancak geçen yaptığımız “Kumpas Kokusu” başlıklı haberimizi ve bugünkü haberimizi yan yana koyun. Ve bu işte bir iş yok mu sayın savcılar düşünsün..!
Bizim dosyalarımız İlbeylinin elinden mi geçiyor? Zira ortalıkta bunu açıkça konuştuğuna dair duyumlarımız var. İlbeylinin kim olduğunu herkes biliyor? Sayın savcılar bu işe ne diyor? MHP il Başkanı Kuruçay/İlbeyli(Sezayi Daşdemir)/Nurullah Cahan ve Utaş çetesi hakkındaki irtibatı sağır sultan bile duydu. Bir savcılar bilmiyor bir de Rektörümüz Prof.Dr. Ekrem SAVAŞ! Bir devlet memurunun hezeyanlarını rektör bilmeyebilir de, bu adamın hergün nerede mesai yaptığını rektör bilmiyorsa kim bilecek? Mesaisini biraz da üniversitede yapsa iyi olur sayın rektörüm. Bütün gün nerelerde zaman geçiriyor bildirelim. Bu adamın işi gücü yok mu üniversitede! Aldığı para helal değil gibi geliyor bize…
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi davayı reddetti. usakhaber’in 16 Mart 2018 tarihinde bunu haber yapıp geri çekti. Mahkemenin red kararı, UYAP’tan, 22 Mart 2018 Perşembe günü rektörün avukatının önüne düştü. Usakhaberden altı(6) gün sonra! Anlayacağınız bu karardan rektörün avukatı usakhaberden 6 gün son haberdar oldu.
usakhaber adlı site bu kararı yalan haber şekline sokarak kesinleşti diye verdi ve yaptığı saptırma yorumlarla bizleri hedef gösterdi.
Bu bir kumpasın delili değil mi?
Sayın savcılar, sayın valim, işte size sapasağlam delil. Bazılarının tertibe girişme, kumpas yapma, algı yaratarak suç isnat etme, haysiyet cellâtlığı yapma hakkı mı var? Bilmek istiyoruz.