Eylem 2.0 “Hukuk mu interneti değiştirecek internet mi hukuku” Konferansı Yapıldı

İnternette sansür konusunun mercek altına yatırıldığı “İnternetin Getirdiği Yeni Haklar ve Özgürlükler” Konferansı 9 Ocak 2010 tarihinde yapıldı. Hukuk mu İnternet’i değiştirecek, İnternet mi Hukuku değiştirecek?” konulu paneldeki saptamalar oldukça çarpıcı: 80 kuşağı korkudan apolitize olmuş durumda; internette 6000’den fazla siteye erişim yasağı var; bilgiye ve kanaate ulaşım engelleniyor; yasaklar Türkiye’nin küresel imajını zedeliyor!

İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi tarafından organize edilen ve 9 Ocak 2010 Cumartesi günü İstanbul Barosu’nda gerçekleşen konferansta “Hukuk mu İnternet’i değiştirecek, İnternet mi Hukuku değiştirecek?” ve “İnternet Sansürü ve Etkileri” konuları tartışıldı. Etkinlikte son derece ilginç saptamalar yapılırken panel sonunda Eylem 2.0 tarafından sansüre karşı ortak kararlar alındı.

Konferanstan Notlar
Bilgi Üniversitesi’nden Yar. Doç. Dr. Leyla Berber, Anayasanın 13. maddesinin basın özgürlüğüne atıfta bulunduğunu ve basında sansürün olağanüstü durumlar dışında gerçekleşemeyeceğine işaret etti.  Bu da internette yasaklamaların ancak çocuk pornosu, terörizm, ırkçılık gibi evrensel düzeyde “lanetlenmiş” olan ve Avrupa hukukunda da sınırları belirtilmiş noktaları aşamayacağı anlamına geliyor.

Baro Bilişim Merkezi’nden Ünsal Özmestik ise 80 kuşağının hukuka güvenmediğinden ve politize olmaktan korktuğuna dikkat çekti.

Digital Age’den Mevlana Gürbulak, günümüzde 6000’den fazla sitenin yasaklı olduğunun altını çizerek, “Bugün Youtube’a erişiyorum ama ya yarın, bugün erişmeme izin veren teknolojilere de yasak getirirlerse?” sorusunu gündeme getirdi. Mevcut durumun anayasal Bilgi Edinme Hakkının ihlali olduğu saptamasında bulundu.

Anadolu Üniversitesi’nden Barış Günaydın da internet yasaklarının temel taşı durumundaki 5651 no’lu kanunun özünde ifade özgürlüğüne karşı olduğuna, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesine uymadığına ve sınırlandırmada ölçülülük ilkesine bağlı kalınmadığına değindi. Basın ve iletişim özgürlüklerinin çift taraflı ihlal edildiklerini söyleyen Günaydın, sadece bilgiye ve kanaate ulaşılmasına engellenilmediğini, wordpress gibi kanallara yasak getirilerek “kendi kanaatini yayma özgürlüğüne de dur dendiğini belirtti.

Baro Bilişim Merkezi’nden Taner Sevim de sorunun kaynağında hakimlerin konuya hakim olamamasının rolü olduğunu ve hayatında Youtube’a girmemiş insanların sadece dosya üzerinden çalışıyor olduğunu öne sürdü.

MySpace ve Last. FM sansürlemelerine imzasını atana MÜYAP ise sansürlerini uygulayanların kendileri olmadığını, telif haklarını ihlal eden sitelere karşı tek çarelerinin onları dava etmek olduğunu, ancak bu şekilde pazarlık masasına oturabileceklerine inandıklarını iddia etti.

Ortak Kararlar
Panelin sonunda yöneltilen son sorular ise Eylem 2.0’ın bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği üzerineydi. Eylem 2.0’ın kurucusu Emre Sokullu, Eylem 2.0’in izleyeceği adımlar konusunda aldıkları ortak kararları şöyle aktardı:

• Sansüre karşı çıkan mevcut sivil toplum hareketleri birleşecek.
• 5651. madde için bir yama önerisi getirilecek. Sözü edilen yama genel hatlarıyla söyle olacak: site yer sağlayıcıysa ve belirli bir popülerlik (anonimlik) noktasına erişmişse anayasanın 13. maddesiyle uygunluk çerçevesinde hakimin kararında uzman onayı aranacak.
• Durdurmaların ancak alt alan kısıtlaması ile sınırlandırılması sağlanacak. Porno ve çocuk pornosu ayrımının daha iyi yapılabilmesi için çalışmalar yapılacak
• Offline eylemlerde bulun gerekliliği çerçevesinde, bir basın açıklaması esliğinde Google’a toplu olarak sembolik dava açılacak.
• Toplumsal bilincin yaygınlaştırılması amacıyla Türk televizyonlarında konuyla ilgili daha fazla varlık gösterilecek.

Eylem 2.0, ayrıca, konuyu bir dahaki BarCamp ve eTohum toplantılarında da ele alacak.

Telif haklarıyla ilgili tartışmaların yapılmasını çok sağlıklı bulan Eylem 2.0 hareketi bu konuyla daha çok Korsan Parti ve MUYAP gibi kuruluşların ilgilenmesini doğru buluyor.

Eylem 2.0, internetteki sansürlerin Türkiye’nin özgürlüklerine vurulmuş bir darbe olduğunun altını çizen, sosyal medyadan yayılma hedefini güden, siyasi bağı olmayan bir internet hareketi. ”Gücümüzü Facebook ve Twitter’da zamanını geçiren, özgür internet isteyen milyonlarca Türk insanından alıyoruz” diyen Emre Sokullu, kurdukları http://www.eylem20.org adresinde faaliyet gösteren Facebook ile entegre web sitelerinden herkesi siteye üye olmaya ve hareketlerine destek vermeye davet ediyor.