Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tabutların İçerisinde Silah Taşıyanlar Var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tabutların İçerisinde Silah Taşıyanlar Var"

Güncel 09.09.2015, 21:07
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletvekilleri terör örgütüne silah da dahil her türlü malzemeyi taşıyabilmektedir. Tabutların içerisinde silah taşıyanlar var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Tusk ile Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci, Kıbrıs’ta kalıcı çözüm, göçmen krizi ve terörle mücadele konularını ele aldıklarını belirtti.
Bodrum’da geçen hafta cesedi sahile vuran Suriyeli çocuk Aylan Kurdi’yi hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen hafta yaşadığımız hadise vesilesiyle de ifade ettim. Ege ve Akdeniz’in amansız sularında boğulan sadece mülteciler değildir, tüm insanlığın vicdanıdır. AB üyesi ülkelerin uzun süredir gösterdiği duyarsızlığa karşın bilhassa son dönemde Avrupa ülkeleri halklarının ve dini kurumlarının mültecilere sahip çıkma yönünde ortaya koyduğu müspet tavrı takdirle karşıladığımı belirtmek isterim. Unutulmamalıdır ki bu insanlar Avrupa’ya orada yaşayanların imkanlarını ellerinden almak için değil kendi asgari hayat haklarını korumak için yönelmişlerdir. Hayatta kalma mücadelesi veren bu insanlar karşısında Avrupa ülkelerinin meseleye kendi konforlarını bozmama düşüncesiyle yaklaşmamaları asla ahlaki bir tavır değildir. Bu tavır Avrupa’nın üzerine kurulduğu tüm temel değerlere sırtını çevirmesi anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı.
"SORUNUN ESAS KAYNAĞI ESED REJİMİ"
Almanya başta olmak üzere mülteci sorununun çözümüne ciddi katkı sağlayabilecek ülkelerin son günlerde yaklaşımlarını değiştirme işareti vermelerinden memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu noktada bir kez daha sorunun esas kaynağının ülkesini bir harabeye çeviren, 300 bini aşkın kişiyi katleden, 12 milyon insanın da yerlerinden edilmesine sebep olan Suriye rejimi olduğunu vurgulamak istiyorum. DAEŞ gibi terör örgütlerinin saldırılarıyla bazı etnik oluşumların sistematik tehcir politikaları mevcut durumu daha da çetrefilleştiriyor. Bu göç akınından en fazla etkilenen ülke bildiğiniz gibi Türkiye’dir. Biz bu halde bile üzerimize düşen sorumluluğu fazlasıyla yaptık, yapıyoruz. Bugüne kadar tüm kaynaklarımızı seferber ederek, hiçbir ayrım yapmadan Irak ve Suriyeli mülteciler olarak 2 milyon insanı ülkemizde misafir ediyorum. Bu süreçte ülkemiz maalesef AB’den ve uluslararası toplumdan yeterli oranda maddi katkı ve destek görmemiştir. Mülteciler için yaptığımız 6.5 milyar dolar harcamanın sadece 417 milyon dolarını diğer ülkelerden aldığımız yardımlar oluşturuyor. Bunun sürdürülebilir bir tablo olmadığını artık kabul etmeliyiz. AB içinde devam eden daha adil yük paylaşımı tartışmalarına ülkemizin de dahil edilmesini beklediğimizi vurgulamak isterim. Ülkemize ’üçüncü ülke’ yerine ’katılımcı aday ülke’ olarak yaklaşılmasını bekliyoruz. Herkesin yükü kendi imkanına göre paylaşacağı göçmen kotaları fikrini desteklediğimizi özellikle ifade etmek isterim. Birleşmiş Milletler’in (BM) 70. Genel Kurulu’nda konunun ele alınmasına yönelik önerimizin AB tarafından da desteklenmesini isabetli görüyorum."
TERÖRLE MÜCADELE
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile yaptığı görüşmenin bir diğer önemli başlığın terörle mücadele olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye bu bakımdan kritik bir dönemden geçiyor. Terör her gün yeni canlar almaya devam ediyor. Güvenlik güçlerimiz, terör örgütüyle ve uzantılarıyla mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor. Buna karşılık kimi siyasetçilerin terörün değirmenine su taşıyan ifadeleri, söylemleri, tavırları yürütülen mücadeleyi daha da zorlaştırıyor. Her şeyden önce bu durum karşısında kendisine ’siyasetçi’ diyen, bu sıfatı kullanan hele bir de TBMM üyesi olan herkesin sorumlu davranması gerekiyor. Allah aşkına soruyorum, görevlendirilmiş çeteler, isim isim belirlenmiş maaşlı insanlar, kendinizi harcatmayın. Hükümet yok, herkes ayağını denk alsın, size yazık olur, karşılık vermek hakkınızdır, onları anasından doğduğuna pişman edin’ gibi tehditkar ifadelerin siyasetle siyaset diliyle, iyi niyetle, ülkenin ve milletin sorunlarının çözümüne katkı sağlamakla en küçük bir ilgisi olabilir mi? Bu dil ancak ülkenin sokaklarını yeniden ateşe ve kana boğmak isteyen, teröristle aynı kaynaktan beslenen bir zihniyetin dili olabilir. Türkiye’nin provokatör siyasetçilere değil sorumlu siyasetçilere ihtiyacı var" açıklamasında bulundu.
"PARTİ BİNALARINA YÖNELİK SALDIRILARI KESİNLİKLER TASVİP ETMİYORUM"
"Parti binalarına yönelik saldırıları kesinlikle tasvip etmiyorum. Müsebbiplerini de kınıyorum" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hangi siyasi partinin hangi sivil toplum kuruluşunun (STK) mensubu olursa olsun bana göre yanlış yapıyor. Bunlarla ilgili gerekli adli işlemler hiç şüphesiz yürütülecektir. Bizim kendilerinin parti binalarına yönelik saldırılar karşısında gösterdiğimiz bu net tavrı, onların da kamu binalarına, güvenlik görevlilerimize ve vatandaşlarımıza özellikle de kamunun araçlarına, vatandaşların araçlarına ve canlarına yönelik saldırılar karşısında göstermesini beklerdim. Ama böyle bir yaklaşımı maalesef görmedik, göremedik. Tam tersine bu partinin mensupları hem de eş genel başkan düzeyinde açıkça sırtlarını terör örgütüne dayadıklarını söyleyebilmektedirler.
Belediye başkanları iç savaştan söz edebilmektedir. Ne demek ya? Bir belediye başkanı veya bir milletvekili bu ülkede nasıl olur da iç savaştan bahsedebilir. Sen bu yetkiyi nereden alıyorsun? Olsa olsa bu yetkiyi aldığı yer ancak teröristlerdir, dağdaki teröristlerdir. Milletvekilleri terör örgütüne silah da dahil her türlü malzemeyi taşıyabilmektedir. Tabutların içerisinde silah taşıyanlar var. Bu partinin mensupları, terör örgütünün saldırılarını, güvenlik güçlerimizin kayıplarını adeta sevinçle karşılarken devletin buna karşı yürüttüğü operasyonlara şiddetle karşı çıkmaktadır. Bu partinin mensupları yaşanan olayların sorumluluğunu Cumhurbaşkanına, Başbakana yükleyerek terör olaylarının bu duruma gelmesindeki rollerini örtmeye çalışıyorlar. Bölgedeki ilçelerde, mahallelerde, hendekler, kanallar kazılması talimatını veren Cumhurbaşkanı mı, Başbakan mı yoksa bu partinin yöneticileri mi?"
"BUNLARIN TALİMATINI TAYYİP ERDOĞAN MI VERİYOR?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben burada bütün milletime sesleniyorum. Tüm Güneydoğu, Doğu bu bölgelerdeki hendeklerin kazıldığı ilçeler, beldeler hatta iller, burada kullanılan iş makinaları hangi belediyelerin iş makinaları? Burada kullanılan hizmet alımıyla bu makinalar hangi belediyeler tarafından kiralanmış? Bu belediyeler tarafından bu hendekler kazılıyor. Bu döşenen mayınlar kimler tarafından, kimin talimatıyla acaba döşeniyor. Bunların talimatını ben mi veriyorum? Bunların talimatını Başbakan mı veriyor? Yoksa bunların talimatını sırtını teröre dayayanlar mı veriyor, teröristler mi veriyor? Vatandaşımızın günlük hayatını zorlaştıran, ciddi güvenlik riskleri ortaya çıkaran bu hendekleri kapatan ise valiliklerimiz, kaymakamlıklarımızdır. Bunlar camilerimizi yakacak kadar ileri gitmişlerdir, bunlar okullarımızı yakacak kadar ileri gitmiştir, bunlar ambulanslarımızı kurşunlayacak kadar ileri gitmişlerdir. Bunların talimatını Tayyip Erdoğan mı veriyor, Başbakan mı veriyor yoksa bu dağdaki terör liderlerine veyahut da kendileri mi veriyor?" ifadelerini kullandı.
"TERÖRÜN YANINDA SAF TUTARSANIZ BEDELİNİ ÖDEMEYİ GÖZE ALACAKSINIZ"
"Kendilerinden olmayan herkese ait iş yerlerinin, evlerin saldırıya uğraması talimatını veren yine bunlardır" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Söz geldiğinde demokrasiyi, barışı, kardeşliği söz edenler, kendisinden olmayan herkese karşı her türlü faşizan baskıyı uygulamaktadır. Eğer bugün birçok işyerleri yakılmışsa eğer bugün birçok baraj inşaatlarının durdurulması için her türlü adımı, hamleyi yaptıysalar bunu kimler yaptı? İşte terör örgütünü arkasına alan siyasi partinin mensupları yapmıştır. Her fırsatta Cumhurbaşkanını ve hükümeti suçlamak suretiyle de terörle aralarındaki açık ilişkiyi gizlemeye, hedef şaşırtmaya çalışmaktadırlar. Buradaki amacın özellikle siyasetin alanını boşaltmak, demokrasinin araçlarını ve imkanlarını devre dışı bırakarak tüm kitlelerini terör örgütünün arkasına çekmek olduğunu biliyoruz.
Siyasetin diliyle konuşanla siyasetin diliyle konuşuruz. Siyasetin yöntemleriyle mücadele edene yine siyasetin yöntemleriyle mükavele ederiz. Ama kendini terör örgütüyle terörle özdeşleştireni de terörist olarak kabul eder ona göre davranırız. Buradan terör örgütüyle arasına mesafe koymakta zorlanan bu partiye bir kez daha sesleniyorum. Tercihinizi yapın, demokrasinin mi yanındasınız, terörün mü yanındasınız. Mücadelenizi siyaset aracılığıyla mı yürüteceksiniz, silahla bombayla şiddetle kanla mı yürüteceksiniz. Demokrasinin yanındaysanız siyasetinizi ve söyleminizi asla paylaşmasam da bu duruşunuza sonuna kadar saygı duyarım, sonuna kadar desteklerim. Ama terörün yanında saf tutarsanız, onun bedelini ödemeyi göze alacaksınız. Bu iş öyle demokrasi, barış, özgürlük diye başlayan cümlelerin sonunu tehditle, terörü ve teröristle teşvik ederek bitirmek suretiyle olmaz. Ya demokrasinin yanındasınız ya terörün, bu işin ortası yok. Biz siyasetin alanının boşalmasına asla razı değiliz. Bu partinin mücadelesini terörün değil siyasetin imkanlarıyla yürütme yolunda bir tercih ortaya koymasını inanın bana canı gönülden arzu ediyorum. Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İllegal siyaset veya hiçbir eylem siyasetle yan yana olamaz.
Ben Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Bu bölücü terör örgütü sizin temsilciniz olamaz. Bölücü terör örgütünün arkasında olduğu bu siyasi hareket de tamamıyla illegal görünüm vermeye başlamıştır."

Yorumlar (0)
14
parçalı bulutlu
Günün Anketi Tümü
Karahallı Belediye Başkanı Ali Tpçunun Çalışmalarından mennumusunuz?
Karahallı Belediye Başkanı Ali Tpçunun Çalışmalarından mennumusunuz?
Namaz Vakti 19 Nisan 2024
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14